ANKARA (AA) - YASEMİN KALYONCUOĞLU - Devlet Opera ve Balesi dramaturgu Gülümden Alev Karaman ile Devlet Tiyatroları sanatçısı Şevki Çepa'nın kaleme aldığı "Schubert ile Pijama Partisi" eseri dünya prömiyerini yaptı.

CSO Ada Ankara Mavi Salonda çocuklarla buluşan oyun, klasik müziği çocukların dünyasına taşıyan özgün yapısıyla hem eğlenceli hem de öğretici interaktif bir sahne deneyimi sunuyor.

Eserin yönetmeni ve yazarı Şevki Çepa, eserin prömiyeri öncesi AA muhabirine yaptığı açıklamada, oyunda 19. yüzyıl bestecisi Franz Schubert'in baştan sona hayat hikayesini anlatmak yerine onun bir çocuğa nasıl yardım edebileceğini eğlenceli bir şekilde göstermek istediklerini söyledi.

Çepa, klasik müziği yerel kültürle buluşturdukları bu özel projede çocuklara, yardım istemenin bir zayıflık değil, güç olduğunu anlattıklarını belirtti.

Çocuklara hitap eden sahne oyunlarının, yalnızca anlatmakla değil yaşatmakla daha etkili olduğunu vurgulayan Şevki Çepa, bu nedenle anlatı dili yerine deneyime dayalı, yani interaktif bir yaklaşımı tercih ettiklerini kaydetti.

"Müzikle dolan enerjimizle ritmi kulaklarının içine bırakıyoruz." diyen Çepa, çocuklara müzikle dinlenmenin, düşünmenin ve ihtiyaç duyduklarında yardım istemenin önemini hatırlatmak istediklerini vurguladı.

- "Çocuklara, yardım istemeyi ve talep etmeyi öğrettik karakterimiz üzerinden"

Şevki Çepa, karakterler aracılığıyla çocukların karşılaştıkları sorumlulukları ve zaman zaman yapmak istemedikleri şeyleri nasıl ele alabileceklerini irdelediklerini de belirterek, "Çocuklara, yardım istemeyi ve talep etmeyi öğrettik karakterimiz üzerinden. Çünkü bazen çocuklar da istemedikleri şeyleri yapmak zorunda kalıyor. Bunun üstesinden gelebilmenin yolu yardım istemekten geçiyor." dedi.

- Klasik müzik Türk kültürüyle harmanlanıyor

Oyunun adının neden "pijama partisi" olduğuna ilişkin de konuşan Çepa, bu tercihin altında samimi bir atmosfer yaratma isteğinin yattığını belirterek, "Kendi kızım 'pijama partisi yapmak istiyorum' dediğinde çok sıcak geldi bana. Bu fikir de oradan çıktı." diye konuştu.

Oyun boyunca klasik müzik eserlerinin yerel ögelerle harmanlandığını anlatan Çepa, 'misafire kolonya tutma', 'suyu misafire altında örtüsü olan tabakla sunma' gibi kültürel geleneklere de gönderme yapıldığını söyledi. Çepa, bu yaklaşımın, kültürler arası bağ kurmak açısından önemli olduğunu vurguladı.

Çepa, "Klasik müzik çok değerli bir sanat dalı. Yerele yabancılaşmamak da önemli. Bize ait olanı neden itelim. Kültürler kaynaşırken, özellikleriyle yoğrulduğunda yeni bir şey çıkıyor. 'Kolonya ile karşılama' gibi detaylarla da seyirciye 'bizden' bir deneyim sunuyoruz. Ben de çocukları ve aileleri kolonya tutarak karşılıyorum." diye konuştu.

- "Amacımız, çocuklara müziği duymayı öğretmek"

Eserin yazarı ve oyunda "anne" rolünde oynayan Gülümden Alev Karaman ise "Bu Ne Biçim Mozart", "Hay Aksi Beethoven", "Çaykovski'nin Bale Dünyası", "Vivaldi ile Mevsimler"in ardından beşinci besteciyi de sahneye müzikli bir oyunla taşıdıklarını söyledi.

Çocukların hayatında zaten klasik müziğin var olduğunu, çizgi filmlerde duyduklarını, okulun teneffüs zillerinde çaldığını ama bunun çoğu zaman farkında olmadıklarını belirten Karaman, şunları ifade etti:

"Çocuk oyunlarını çok önemsiyoruz. Amacımız, çocuklara müziği duymayı öğretmek. 'Nasıl dinliyoruz?' sorusuyla başlıyoruz. Mesela kemanın sesinde 'Ağaçlardaki kuşları duyuyor musunuz?' diyoruz. Vivaldi'de bunu yaptık. Çocukları işin içine çekiyoruz, bazen küçük tablolar çiziyoruz, bazen bestecileri tanıtıyoruz. Sanki bir arkadaşlarını anlatır gibi ve gerçekten merak ediyorlar. 'Aa bu, bizim okulun zilinde çalan müzik' diyen çocuklar oluyor. Bu bağ çok kıymetli."

- "Aileler, çocuklarıyla klasik müzik de dinlesinler ve üzerinde konuşsunlar"

Besteci Schubert'i de ilgi çekici bir şekilde anlattıklarını belirten Karaman, bestecinin çok bilinen, gösterişli bir hayatı olmadığını ama çekingenliğini ve içe dönüklüğünü müziğe nasıl taşıdığını çocuklara bir hikaye üzerinden gösterdiklerini söyledi.

Karaman, şunları kaydetti:

"Schubert'i ona mektup yazan bir çocuk karakter üzerinden anlattık. Bestecinin müziklerinden yola çıkarak duygu dünyasını, kendi karamsarlığını müziğe sığınarak nasıl aktardığını da anlatıyoruz. Eğlensinler, öğrensinler, sıkılmasınlar ve unutmasınlar istiyoruz. Dinleyiciyi yetiştirmeye çalışıyoruz ve müziğin onların hayatlarının bir parçası olmasını amaçlıyoruz. Aileler, çocuklarıyla klasik müzik de dinlesinler ve üzerinde konuşsunlar. Hep birlikte dinlemenin keyfine varalım."

- "Gözlerinde canlandırabilecekleri bir deneyim yaşıyor çocuklar"

Schubert'i canlandıran Efe Kıncal da besteciyi oynamanın kendisi için özel olduğunu belirterek, "Bestecinin utangaçlığı, içine kapanıklığı ama bunu kendini müziğiyle ifade edişi bana çok tanıdık geliyor. Ben de öyle bir çocuktum. Bu yüzden rol bana çok yakın." dedi.

Çalışırken çok eğlendiklerini ve keyifle çalıştıklarını belirten Kıncal, "Klasik müziği böyle sahneye taşımak, çocuklara göstermek çok kıymetli. Çünkü bu besteciler kitaplarda yazılan bilgilerle kalıyor, cümlelerin çocuklara ulaşabilmesi bir oyun kadar başarılı olmuyor. Çocuklar oyun ile gözlerinde canlandırabilecekleri bir deneyim yaşıyor." diye konuştu.

- "Yaşımız ne olursa olsun, kendimizi ifade etmekte zorlandığımız anlar yaşıyoruz"

"Çocuk" rolünü canlandıran Seyit Ali Çelik de dertlerini anlatamayan, sınıfta arkadaşlarıyla iletişim kurmakta zorluk yaşayan ve Schubert'e bir mektup yazarak ondan yardım isteyen bir çocuğu oynadığını söyledi.

Çelik, şunları anlattı:

"Yaşımız ne olursa olsun, hepimiz utangaç olduğumuz, kendimizi ifade etmekte zorlandığımız anlar yaşıyoruz. Çocuklar da bunu çok iyi biliyor ve ileride de utanacakları anlar olacak. Ama bu duyguyla ne kadar erken tanışırlarsa, onunla baş etmeyi o kadar erken öğrenirler. Bence bu, hayat için bir rehber olabilir. Projelerimizde çocuklara klasik müziği sevdirmeyi amaçlıyoruz. Çocuklar, klasik müziği dinlerlerse ilerde kaliteli müziği daha iyi ayırt edebilir diye düşünüyoruz."

Bir saat süren etkinlikte oyunculara, viyolonsel, keman ve piyano üçlüsü eşlik etti.

Programa aileleriyle katılan küçük sanatseverler oyunu ilgiyle izledi.

Kaynak: AA