ANKARA (AA) - SEMİH ERDOĞDU - Altındağ Belediyesince kurulan Altınköy Açık Hava Müzesi'nde, Anadolu'nun geleneksel el dikimi deri ayakkabısı 'yemeni'yi tanıtan Mehmet Baltacı, burada hem sanatını icra ediyor hem de bu zanaatı gelecek nesillere aktarmak istiyor.

Köy yaşamını ve Türkiye'nin farklı yörelerindeki sanatları tanıtmayı amaçlayan müze, yel değirmeni, asma köprü, bakkal, gül bahçesi, tarihi evler ve çeşitli hayvanların yanı sıra farklı illerden davet edilen zanaatkarlara da ev sahipliği yapıyor.

Ziyaretçiler, şehir hayatının yoğunluğundan uzaklaşırken, hem doğal köy yaşamını tadıyor hem de geleneksel meslekleri yakından tanıma fırsatı buluyor.

Buraya Adıyaman'dan gelen 59 yaşındaki yemeni ustası Mehmet Baltacı da el dikimi deri ayakkabı 'yemeni' yapımını ziyaretçilere hem tanıtıyor hem de kendi işlediği ürünleri sergiliyor.

Baltacı'nın 5 farklı hayvan derisinden yaptığı 'yemeni' ayakkabıları ziyaretçilerin de ilgisini çekiyor.

- 'Çekirdekten yetişme ustayım, 8 yaşında başladım'

Aynı zamanda Adıyaman Halk Eğitim Merkezi'nde usta öğretici olarak görev yapan Baltacı, 45 yıldan fazladır gönül verdiği yemeni sanatına olan sevgisini AA muhabirine anlattı.

Yemeni sanatının Osmanlı döneminden günümüze geldiğine işaret eden Baltacı, 'Yemeni üretiminde Osmanlı çarıkları dediğimiz beş farklı hayvan derisi kullanılıyor. Koyun, oğlak, manda ve dana gibi hayvanların derisinden, sağlıklı şekilde yapılıyor. Doktorlarımız bile bazı ayak hastalıklarına karşı kokuyu alması için bu derileri tercih eder ve önerebilir.' diye konuştu.

Baltacı, yıllardır yemeni sanatını sürdürmesine rağmen henüz daha ustasının seviyesine gelemediğini söyleyerek, 'Ben çekirdekten yetişme ustayım, bu mesleğe 8 yaşında başladım, neredeyse 60 yaşına geldim. Ancak daha ustamın bildiklerini tam bilmiyorumdur.' ifadelerini kullandı.

Bu sanatı yaşatmaya çalıştığını ve kursiyerlerinin olduğunu belirten Baltacı, 'Kursiyer yetiştirmeye çalışıyoruz, şu anda 12 kursiyerim var.' dedi.

Yaklaşık 3-4 ay olan kurs süresinin sanatı tanıtmak için yeterli olsa da usta yetiştiriciliği için kısa kaldığını vurgulayan Baltacı, ustalığın gönüllülük ve sabır gerektirdiğini söyledi.

- 'Deri kokusuna alternatif kolonya parfüm kullanmam'

Baltacı, çocuk yaşta yemeni sanatına başlama hikayesini şöyle anlattı:

'Ben 8,5 yaşındaydım. Babam, 'Seni mesleğe verelim' dedi. O zaman birinci sınıfa gidiyordum. Babam beni götürdü ustanın yanına, 'Eti senin kemiği benim' dedi. Çocuğum, korktum yani öğleye doğru lavaboya diye çıktım, oyuna dalmışım. Ustam geldi, 'Sen ne diye oyuna daldın' dedi ve iki sille yapıştırdı. Ustaya sinirlendim ve eve gittim. Sonra babam, 'Seni işe verdik sen niye erkenden geldin' dedi. Açıklama yaptım, iki sille de babam yapıştırdı ve tekrar ustaya götürdü. Yani dört sillelik ustayım. Allah'a dua ediyorum iyi ki sille vurmuşlar da usta olmuşum. Bu sanatın hatırası oldu bana.'

İşini severek yaptığını vurgulayan Baltacı, 'İşime aşkım var. Deri kokusuna alternatif kolonya parfüm kullanmam. Bu deri kokusu cezbediyor. Mesela benim kadın kursiyerlerim var, içeri girerken burunlarını kapatıyorlar, 'Deri pis kokuyor' diyorlar. İki gün sonra deri kokusuna alışıyorlar ve seviyorlar. Bu orijinal deri kokusudur.' diye konuştu.

Kaynak: AA