ANKARA (AA) - Adalet Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı arasında Hükümlü ve Yükümlülerin İstihdamına Yönelik İşbirliği Protokolü imzalandı.
Ankara Hakimevi'nde düzenlenen protokolün imza törenine Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın yanı sıra her iki bakanlığın bürokratları katıldı.
Adalet Bakanı Tunç, imzalayacakları protokolün, hükümlü ve yükümlülerin tahliyeleri sonrası hayata uyumlarını kolaylaştıracağını, istihdam süreçlerine katkı sağlayacağını, topluma üretken bireyler olarak yeniden kazandırılmalarını sağlayacağını söyledi.
Adalet sisteminin bir boyutunun da ceza adaleti olduğunu aktaran Tunç, ceza adaleti sisteminin ilk aşamasının soruşturma, ikinci aşamasının kovuşturma, üçüncü aşamasının da cezanın infazı olduğunu bildirdi.
Bakan Tunç, "Ceza adaletinin temel felsefesi, suç işleyen bir kişiye yaptırım uygulamanın yanında; suça yönelmiş kişileri topluma yeniden kazandırmak, onu sorumluluk sahibi bir vatandaşa dönüştürmek, böylece toplumsal huzur ve barışı sağlamaktır." diye konuştu.
Modern ceza hukukunun yaklaşımının intikamı değil, ıslahı; dışlamayı değil, topluma yeniden kazandırmayı esas aldığına işaret eden Tunç, "Suçlunun cezalandırılması elbette kamu düzeninin bir gereğidir, ancak bu sürecin nihai amacı, kişilerin yeniden toplumsal yapının sağlıklı bir parçası haline gelmesini sağlamaktır." dedi.
Adaletin yalnızca geçmişi cezalandırmak olmadığını, aynı zamanda geleceği de inşa etmek olduğunu vurgulayan Tunç, "Ceza infaz sistemi, hükümlülerin infaz sonrası hayata hazırlanması, değer üretmeye yönlendirilmesi ve sorumluluk bilinci kazanmasıyla başarıya ulaşmış olur.
Bu yönüyle infaz sistemi ne kadar kapsayıcı, eğitici ve yönlendirici olursa suçun tekrarının önlenmesi ve kalıcı bir toplumsal barışın tesisi de o kadar mümkün hale gelir." değerlendirmesinde bulundu.
- "Hükümlüler, tahliyeye bir ay kala İŞKUR iş ve meslek danışmanlarıyla görüşebilecek"
Adalet Bakanı Tunç, ceza infaz kurumlarının "çağdaş ceza adaleti" anlayışıyla bireyin topluma kazandırılmasına yönelik iyileştirme, üretim ve dönüşüm işlevlerini üstlendiğini, böylece, hükümlülerin topluma yeniden kazandırılmasının sağlandığını kaydetti.
Bakan Tunç, protokole ilişkin, "Bugün imzalayacağımız işbirliği protokolüyle hükümlüler tahliyelerine bir ay kala İŞKUR iş ve meslek danışmanlarıyla birebir görüşebilecek, ceza infaz kurumlarında ve denetimli serbestlik müdürlüklerinde danışmanlık hizmeti alabilecekler. Ayrıca hükümlü ve yükümlüler için iş arama becerileri ve mülakat hazırlıkları konularında seminerler düzenlenecek." bilgisini paylaştı.
Protokol ile suça yeniden sürüklenme riskinin azaltılacağını aktaran Tunç, şöyle devam etti:
"Ceza infaz kurumlarımızda ve denetimli serbestlik müdürlüklerimizde sunulacak bu seminerler ve danışmanlık hizmetleri, bireylerin öz güvenini yeniden inşa edecek, onlara meslek dünyasının kapılarını aralayacak. Protokolde ayrıca kendi işini kurma arzusu taşıyan eski hükümlüler için hibe destekleri hakkında rehberlik sağlanması ve girişimcilik seminerlerinin düzenlenmesi de yer alıyor. Böylece istihdam yoluyla yeniden topluma kazandırılan her birey, suça yeniden sürüklenme riskini azaltacak, toplumsal barışa ve ekonomik üretime katkı sağlayarak sosyal dokunun onarılmasına katkıda bulunacaktır.
Bugün attığımız adımlar sadece bugünün meselesi değil, yarınlarımızı da şekillendiren uzun soluklu bir vizyonun parçasıdır. Bu vizyon doğrultusunda işlediği suç veya suç şüphesi ile ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutuklulara yönelik iyileştirme ve meslek edindirme çalışmalarını özveriyle ve aralıksız sürdürmeye devam edeceğiz."
Adalet Bakanı Tunç, cezaevlerinin birer üretim merkezi olduğunu, 1700 atölye ve tesiste 60 bine yakın hükümlü ve tutuklunun çalıştığını dile getirdi.
Cezaevlerinde eğitim faaliyetlerinin de devam ettiğini aktaran Tunç, 75 bini aşkın tutuklu ve hükümlünün eğitim aldığını, 2024'te 3 bin 575 kişinin, 2025'in ilk üç ayında ise 823 kişinin cezaevinde okuma yazma öğrendiği bilgisini paylaştı.
- "Her insan ikinci bir şansı hak eder"
Adalet Bakanı Tunç, cezaevlerindeki hükümlü ve tutuklulara yönelik psikososyal desteklere önem verdiklerini, bu kapsamda 1 milyon 280 binin üzerinde görüşme yapıldığını ifade etti.
Cezaevlerinde bağımlılıkla mücadele konusuna da önem verdiklerini kaydeden Tunç, bağımlılıkla mücadele kapsamında da 217 bin 23 bireysel ve grup görüşmesi gerçekleştirildiğini söyledi.
Bağımlılıkla mücadele kapsamında Adana Suluca'daki ceza infaz kurumunda başlatılan pilot uygulamanın Suluca Açık Cezaevi'nde de yapılacağını aktaran Tunç, "Bolu ve Bakırköy kadın ceza infaz kurumlarımızda da pilot uygulamayı başlatarak, daha sonra ülke genelinde uyuşturucu suçlularının iyileşmesi ve rehabilitasyonuna yönelik ceza infaz kurumlarını yaygınlaştıracağız. Tahliye olan uyuşturucu suçlularının tedavi edilmiş bir şekilde topluma kazandırılması büyük önem taşıyor." dedi.
Bakan Tunç, şunları söyledi:
"Her insan ikinci bir şansı hak eder. Adalet anlayışımız da tam bu noktada devreye girer. İnsanı onaran, onu yeniden topluma kazandırmayı amaçlayan bir merhamet ve vicdanla şekillenir. Bu kapsamda bugün imzalayacağımız protokol, toplumsal barışın, ekonomik üretkenliğin ve vicdani sorumluluğumuzun yazılı bir ifadesidir. Burada atacağımız imza; bir insanın hayatına dokunmak, bir kaderi yeniden yazmak ve devletin şefkat elini en ücra köşelere ulaştırmak anlamına gelir. Bugün burada kurduğumuz bu anlamlı işbirliği, devlet ile insan, yeniden başlamak isteyen birey ile umut arasında kurulan güçlü bir köprü olacaktır."
- "Eski hükümlü vatandaşlarımıza yeni beceriler kazandırıyoruz"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da yaptığı konuşmada, İŞKUR aracılığıyla başta kadınlar, gençler, engelliler, uzun süreli işsizler, eski hükümlüler gibi dezavantajlı gruplar başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerini, iş gücü piyasasına kazandırmaya yönelik politika ve hizmetleri yerine getirdiklerini söyledi.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ile İŞKUR'un işbirliğini önemsediğini belirten Işıkhan, şöyle devam etti:
"Protokolle, tahliyesine bir ay veya daha az süre kalan hükümlülerin; çalışma hayatı, istihdama erişim, iş gücü piyasasının durumu ve İŞKUR'un sunduğu hizmetler hakkında hem teorik hem de pratik bilgilendirme alması sağlanacak. Bu kapsamda bakanlık olarak ceza ve infaz kurumu yerleşkelerinde ve denetimli serbestlik müdürlüklerinde tahsis edilecek yerlerde İŞKUR'da görevli iş ve meslek danışmanlarımızın aracılığıyla hükümlü, tutuklu ve yükümlülere danışmanlık hizmeti vermeyi hedefliyoruz."
Işıkhan, eski hükümlerin de yer aldığı özel politika gerektiren gruplar başta olmak üzere tüm vatandaşların istihdam edilebilirliğini pratik ve teorik eğitimlerle artırmayı amaçlayan ve yeni nesil çalışma modeli olarak hayata geçirilen iş gücü uyum programıyla yeni esnek iş modellerini de çalışma hayatına aktarmaya gayret ettiklerini dile getirdi.
Belirli şartları sağlayan eski hükümlü vatandaşlara kendi işlerini kurmaları için verilen hibe desteğini 300 bin liradan 435 bin liraya çıkardıklarını anımsatan Işıkhan, şunları söyledi:
"Bu bağlamda 2014'ten bu yana 2 bin 969 eski hükümlü vatandaşımızın kendi işini kurma projesine yaklaşık 168 milyon lira hibe desteği tahsis ettik. Ayrıca İŞKUR aracılığıyla yürütülen aktif iş gücü programları kapsamında hem meslek eğitim kurslarımızla hem de işbaşı eğitim kurslarımızla özellikle eski hükümlü vatandaşlarımıza yeni beceriler kazandırıyoruz. 2014'ten itibaren mesleki eğitim kurslarımızdan 1647 eski hükümlü vatandaşımız yararlanırken işbaşı eğitim programlarımızdan 2 bin 604 hükümlü vatandaşımızın bilgisini de sizlerle paylaşmak isterim."
Konuşmaların ardından Işıkhan ve Tunç, işbirliği protokolünü imzaladı.