ANKARA (AA) - Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) yürütülen Yurt Dışına Lisansüstü Öğrenim Görmek Üzere Gönderilecek Adayları Seçme ve Yerleştirme (YLSY) burslarına ilişkin, 'Şu ana kadar toplamda 22 bin 487 öğrenci bu burstan yararlanmış durumda. 2024 yılı itibarıyla 45 farklı ülkede 121 üniversite ve 42 kamu kurumu adına toplam 2 bin 785 bursiyerimiz devam ediyor.' dedi.
Bakan Tekin, 2024 YLSY Burs Programı ile yurt dışında lisansüstü öğrenim görmeye hak kazanan bursiyerler için Kızılcahamam'da bir otelde düzenlenen '2024 YLSY Bursiyerlerine Yönelik Vizyon ve Farkındalık Eğitimleri Programı'na katıldı.
Burada yaptığı konuşmada, burs kapsamında yurt dışına gönderilecek öğrencilere seslenen Tekin, burs programını ve bundan yararlanan öğrencileri çok önemsediklerini, onların ülkenin hem maddi kalkınma sürecine hem de entelektüel birikimine katkı yapacak şekilde yetişeceklerine inandıklarını belirtti.
Tekin, Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte bursun kurumsallaştığını, 1929'da yasal düzenlemeyle Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun ile hukuki bir forma kavuştuğunu anımsatarak, 1960-1980 yılları arasında 27 Mayıs ve 12 Mart darbelerinin yaşandığını, o yıllarda hem siyasi hem de ekonomik istikrarsızlıkların yoğun olduğunu, dönem dönem bursiyerlerin sayısının çok azaldığını aktardı.
Yükseköğretim Kurulu'nun kurulmasıyla kalkınma planları temel alınarak bilhassa temel bilimler, sosyal bilimler ve bilişim alanları gibi alanlarda bursların öncelendiğinin altını çizen Tekin, '2013-2024 yılları arasında ise bu programda çok ciddi bir revizyon yapıldı. Bu revizyonda hem yeni alanlar eklendi hem yeni ülkeler eklendi hem de bu bursun kullanımıyla ilgili zaman içerisinde ortaya çıkan aksaklıklar giderilmiş oldu.' dedi.
- 'Temel mantığında revizyonlar yaptık'
Bakan Tekin, 1994'te kendisinin de bu bursa başvurduğunu, o zamanlar MEB'in bütün prosedürlerini tamamladığı halde 28 Şubat'ın 'baskıcı iklimi' içerisinde yurt dışına gidemediğini belirterek, şöyle devam etti:
'Yurt dışına gönderilmememiz ile ilgili de çok nezaketsiz bir üslupla cevap vermişlerdi. Sadece tek bir satır yazı. Hala Türk siyaseti açısından ben onu önemli bir örnek olarak saklıyorum. Tek satır, 'Yurt dışına gönderilmeniz uygun bulunmamıştır.' Yani sınavı kazandık, o zamanlar araştırma görevlisiydim. Kefalet senetleri, transkriptlerin yabancı dilde noter onaylı çevirisi ve benzeri şeylerden dolayı hemen hemen bir maaşımı bu işe ayırmıştım. Bu kadar emek sarf etmişiz. Evimiz, ailemiz, çoluğumuz, çocuğumuzla başka bir planlama yapmışız. Hatta daha da ileri gitmiştik, ben yaşadığım şehirde evimizi boşaltıp zaten yurt dışına gidiyoruz diye çoluğumuzu, çocuğumuzu da alıp Ankara'ya gelmiştik. Ama tam beklerken tek bir satır yazı, bütün dünyamız alt üst oluyor.
Hal böyle olunca 2013 yılında müsteşar olarak başlayınca burada bazı temel mantığında revizyonlar yaptık ki onlar çok önem arz ediyor. Bunlardan bir tanesi şu; bilhassa 17-25 Aralık ve 15 Temmuz süreciyle belirginleşen FETÖ sürecinde bu burslar büyük oranda FETÖ terör örgütünün yurt dışındaki hizmetlerine yani yurt dışındaki işlerini görmek üzere 'abi' ve 'abla' kadrosu gibi kullanılmaya başlanmıştı. Bu kendileriyle aynı paralelde yürümeyen kişilerin önünün kesildiği bir süreçti, bu çok önemliydi. Biz 2013 yılında başladığımızda ilk el attığımız konulardan bir tanesi burasıydı. Öğrenci seçimi sürecine müdahale etmiştik. Ardından bir başka husus daha vardı, o da çok önemliydi. Bu burslar sadece belli üniversitelerle sınırlandırılmıştı. Türkiye'deki büyük üniversiteler, köklü üniversiteler bu bursların kapsamı dışındaydı. Bugün salonda muhtemelen Türkiye'nin çok köklü üniversitelerinde o üniversiteler adına akademik çalışma yapmak üzere giden arkadaşlarımız var. O tarihe kadar bu mümkün değildi. Yani sınıfsal bir yaklaşımla belli üniversiteler sürecin dışında tutulmuştu, onu çözdük.'
Zamanında burslara ilişkin birtakım sorunların ortaya çıktığını, bu durumları çözmek için 2013'te bir dizi değişikliğe gittiklerini vurgulayan Tekin, 'Dediğim gibi 2013 yılında bu bursları FETÖ vesayetinden kurtardık, gerçekten bu anlamda işlevsel hale getirdik. İkincisi Türkiye'nin köklü ve büyük üniversitelerinin de bu burslarla biraz oradaki o elitist yapıyı, sınıfsal yapıyı kırabilecek işlerin altına imza attık.' diye konuştu.
Yurt dışında 6-7 yıl kalan bir bursiyerin, üniversiteye ya da kamu kurumuna döndüğünde oradaki süreleri memuriyetten sayılmadığı için memuriyete yeni başlamış gibi olduklarının altını çizen Tekin, düzenlemelerle birlikte bu sorunun çözüldüğünü aktardı.
Tekin, 2016'da burs kapsamında yurt dışına gitmek için bulundukları kurumlardan istifa etme zorunluluğu sorununu düzenlediklerini ve bu düzenlemelerle sağlık nedeniyle öğrenimini sürdüremeyen öğrencilerden eğitim öğretim sürecindeki harcamaların alınmaması ilkesinin getirildiğini anımsattı.
- 'Bursiyerlerimizin yaklaşık yüzde 60'ı 2002'den sonra gönderildi'
Türkiye'nin bilhassa yakın ilişki halinde olduğu ülkelerle ilgili daha detaylı bilgilere ihtiyacın bulunduğunu belirten Tekin, bunun için burs kapsamında 2014'te bu ülkelerle ilgili siyasi, hukuki, ekonomik ve toplumsal yapısı ve Türkiye'nin dış politikası başta olmak üzere tüm politikalarına bilimsel bilgi üretebilecek kapasiteye sahip insanların olması için 'Ülke ve Bölge Çalışmaları' isimli bir başlık eklediklerini söyledi.
Bakan Tekin, şöyle konuştu:
'Sonra dedik ki bu başlığı oluşturuyoruz ama bu dönen kişiler ya bu burslarını, eğitimlerini başarıyla tamamlayıp dönen kişiler Türkiye'nin farklı üniversitelerine dağılırsa eğer yine bir şey elde edememiş oluruz. O zaman ne yapmak lazım? Dedik ki her bir üniversiteyi Türkiye'nin bu anlamdaki doğal ilişki halinde olması gereken 'hinterland'indeki ülkeler için bir merkez haline getirelim dedik ve Rize'deki Recep Tayyip Erdoğan Üniversite'mizi Kafkasya çalışmaları için, Atatürk Üniversitesini İran çalışmaları için, Trakya Üniversitesini Balkan çalışmaları için, Orta Doğu Teknik Üniversitesini Hindistan çalışmaları için, Eskişehir Osmangazi Üniversitesini Orta Asya çalışmaları için bir merkez haline dönüştürmek istedik ve her bir merkeze de bizim o zamanki yani 2013-2014 yılları için söylüyorum, o zamanki hedefimiz en azından odak çalışma yürütebilecek bir grup oluşsun burada ve yarın Türkiye'nin Rusya'yla ilgili, Ermenistan'la ilgili, Kafkasya'yla ilgili, İran'la ilgili bir problemi olduğu zaman hükümete buralar bilimsel veriler sunsunlar, politika yapıcılar ve uygulayıcılar bu metinlerden faydalansınlar.'
Bursun 'Ülke ve Bölge Çalışmaları' başlığı ile ilgili süreçlerine devam edeceklerini vurgulayan Tekin, yeni dönemde bursiyerlerin alanlarını belirlerken, hükümet politikasından bağımsız hareket etmediklerini söyledi.
YLSY bursuna ilişkin bilgiler veren Tekin, 'Şu ana kadar toplamda 22 bin 487 öğrenci bu burstan yararlanmış durumda. 2024 yılı itibarıyla 45 farklı ülkede 121 üniversite ve 42 kamu kurumu adına toplam 2 bin 785 bursiyerimiz devam ediyor.' dedi.
Bakan Tekin, 2002'den itibaren yaklaşık 13 bin öğrencinin bursiyer olarak yurt dışına gönderildiğini bildirerek, '22 bin bursiyerin yaklaşık 13 bininin AK Parti hükümetleri döneminde ve Sayın Cumhurbaşkanımızın 5 yılda 5 bin genci yurt dışına gönderip bu burstan faydalandırma projesinin neticesinde, bugüne kadar yurt dışına gönderilen bursiyerlerimizin yaklaşık yüzde 60'ı 2002'den sonra gönderildi.' diye konuştu.
- 'Türkiye'nin sizin üreteceğiniz bilimsel bilgi birikimine ihtiyacı var'
Bugünün, Türkiye'de 28 Şubat darbesinin yarattığı darbe ikliminin sona erdiği, siyasetin üzerindeki vesayet mekanizmalarının ortadan kaldırıldığı, 3 Kasım 2002 seçimlerinin yıl dönümü olduğuna değinen Tekin, öğrencilere şu tavsiyelerde bulundu:
'Benim özellikle dikkatinizi çekmek istediğim şey şu; yurt dışına gideceksiniz, master, doktora, tez yazacaksınız. Lütfen Türkiye ile ilgili konuları gündeminize almayın. Türkiye'de zaten yeterince akademisyenimiz var ve Türkiye'de bizim iç politikamız, ekonomimiz, teknolojik ihtiyaçlarımız, bunlarla ilgili yeterince çalışma yapılıyor. Sizin yurt dışına gönderilme sebebiniz, Türkiye'deki herhangi bir konuyu araştırmak değil. Yani bunu biz zaten ilgili mevzuatın içerisine de koyduk ama bu benim için çok önemli. Yurt dışına gidiyor arkadaşlarımız örnekleri var, Türkiye'deki herhangi bir etnik ya da dini yapının sosyolojisini çalışıyor. Yani niye böyle bir şey yapıyorsunuz? Türkiye'de yeterince sosyolog yok mu? Bu kritik, lütfen bu konulara girmeyin.'
Tekin, bursiyerlere döndükten sonra çalışacakları kurumlarla sürekli irtibatta kalmaları gerektiğini ileterek, 'Bulunduğunuz ülkelerde lütfen bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın getirdiği ve gerektirdiği vakarla çalışmalarınızı yürütün. Bizi iyi temsil edin, iyi temsil edeceğinize de inanıyorum. Hepinize burs sürecinizde başarılar diliyorum. Türkiye'nin size ihtiyacı var. Türkiye'nin sizin üreteceğiniz bilimsel bilgi birikimine ihtiyacı var. Ülkenin sizin yurt dışında ülkemizi iyi temsil etmenize ihtiyacı var.' diye konuştu.
YLSY bursuna ilişkin hazırlanan tanıtım videosunun da izletildiği programda, MEB Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Ünal Eryılmaz da bir konuşma yaptı.
Program, hatıra fotoğrafının çekimi ardından sona erdi.





