Birçok bitkiye ev sahipliği yapan Tunceli, botanikle ilgilenen bazı akademisyenlerin ilgisini çekiyor.
Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Ereğli Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Armağan da yıllardır Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde bitkilerin izini sürüyor.
Zamanının çoğunu doğada geçiren Armağan, 2011'den bu yana belirli aralıklarla Tunceli'ye gelerek biyoçeşitlilikle ilgili araştırmalara ağırlık veriyor.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Tunceli Şubesi personeli Murat Özel'in rehberliğinde araziye çıkan Armağan, Ovacık, Pülümür, Mazgirt, Hozat ve Çemişgezek ilçelerindeki 3 bin rakımlı dağlarda ya da Munzur Vadisi Milli Parkı'nda incelemelerde bulunuyor.
Gördüğü bitkileri fotoğraflayıp birer örneğini alan Armağan, kentte bugüne kadar yaptığı çalışmalarda Munzur'un nefesi (Gypsophila munzurensis), Sütlüce kengeri (Gundelia vitekii), Aksakallı (Pedicularis munzurdaghensis), Azizabdal soğanı (Allium muratozelii) ve Hakis soğanı (Allium shinasii) adını verdi.
Armağan'ın tespit ettiği bu 5 yeni tür, uluslararası 'Annalen des Naturhistorischen Museums Wien', 'Phytotaxa' ve 'Nordic Journal of Botany' dergilerinde yayımlanarak literatüre kazandırıldı.
Prof. Dr. Armağan, kent kırsalında toplayıp yeni tür olabileceğini değerlendirdiği soğan, menekşe, suh, sığırkuyruğu ve kantaron cinslerine ait bitkilerin üzerinde ise incelemelerini sürdürüyor.
- Nesli tükenen bitki türlerini de tespit etti
Araştırmalarıyla bitkilerin korunmasını sağlayan Armağan, nesli tükenen bitkilerden Buldumcuk, Kalan nakılı ve Horoz gülünün de Tunceli'nin farklı noktalarında yetiştiğini tespit etti.
Prof. Dr. Metin Armağan, AA muhabirine, Tunceli'ye ilk olarak 2011 yılında doktora tezi çalışması nedeniyle geldiğini söyledi.
Kentin doğasına o yıllarda hayran kaldığını ifade eden Armağan, şöyle devam etti:
'2014'de Tunceli'nin biyoçeşitlilik envanteri çıkarılacaktı ve bana teklif ettiler. Hiç düşünmeden kabul ettim. Çünkü 2011'den beri tekrar Tunceli'ye gelmek hayalimdi. 2014'ten sonra her yıl buraya gelip çalışmaya devam ettim. Artık Tunceli benim ikinci memleketim gibi oldu. Gelip bu coğrafyada araştırma yapmak, dağlarında, vadilerinde gezmek, yeni bitkileri keşfetmek, biyoçeşitliliğine katkı sağlamak çok büyük bir mutluluk.'
- 'Burada yaklaşık 450 endemik tür var'
Armağan, Tunceli'de yaklaşık 2200 çiçekli bitki olduğunu belirterek, 'Bunların neredeyse 5'te 1'i endemik. Yani burada yaklaşık 450 endemik tür var. Tunceli'de genellikle kalker ve kireç taşı kayalıkları, derin vadiler ya da yüksek rakımlı yerlerde daha fazla endemik türler barınmakta.' ifadelerini kullandı.
Bitki bulmak amacıyla dağlara tırmandığını anlatan Armağan, 'Tunceli'de 2014'ten beri yaptığımız çalışmalarda 10 farklı yeni bitki keşfettik. Bunların haricinde şu an üzerinde çalıştığımız 10 farklı tür daha var. Bu türleri de yakında bilim dünyasına tanıtıp literatüre kazandıracağız. Bunlar aynı zamanda da lokal endemik, sadece Tunceli'den keşfi olacak.' diye konuştu.