ÇANKIRI (AA) - Çankırı Karatekin Üniversitesi (ÇAKÜ) ev sahipliğinde 1. Çankırı Evde Sağlık ve Sosyal Hizmet Sempozyumu düzenlendi.

ÇAKÜ Uluyazı Kampüsü Rektörlük Konferans Salonu'nda düzenlenen sempozyumda, saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu.

Rektör Prof. Dr. Mevlüt Karataş, programın açılışında yaptığı konuşmada, sempozyumun önemine dikkati çekti.

Toplumun yüzde 10'unun engelli olduğunu dile getiren Karataş, "Yani 85 milyon nüfusun yaklaşık yüzde 10'u engelli. Bunlar bizim vatandaşlarımız, bizim çocuklarımız, annelerimiz, babalarımız, yakınlarımız. Çok büyük bir rakam değil mi yani? 8,5 milyona tekabül ediyor. Çok ciddi bir rakam. Dolayısıyla Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dernekleri Federasyonu (SADEFE) olarak, evde sağlık hizmetleri olarak bu 8,5 milyona hizmet etmek çok büyük bir gurur, çok büyük bir hizmet." dedi.

Kendisinin de engelli babası olduğunun altını çizen Karataş, "Bunu çok canıgönülden söylüyorum çünkü ben de bir profesörüm, göğüs hastalıkları profesörüyüm, rektörüm, aynı zamanda bir engelli babasıyım. Benim de bir oğlum var, üçüncü çocuğum Muhammed Tarık. O da engelli. 14 yıldır kendisiyle ortak bir yaşantımız var. O yüzden o aileleri çok iyi biliyorum ve tanıyorum. Nelere ihtiyaçları olduğunu çok iyi biliyorum, psikolojilerini çok iyi biliyorum. Çocuklar bizim kırmızı çizgimiz, özellikle özel çocuklar, engelliler bizim kırmızı çizgimiz. Biz onlar için gece gündüz çalışırız Allah'ın izniyle." diye konuştu.

- "Çok katmanlı bir alan"

ÇAKÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özcan Özkan da sempozyumun akademiyle uygulamanın, yerel gerçeklik ile ulusal politikaların kesiştiği özel bir zemin olduğuna vurgu yaptı.

Sempozyumda sadece sorunları tartışmakla kalmayacaklarını, çözüm önerileri de geliştirileceğini ve bilimsel araştırmalarla politika yapıcı kurumlar arasında köprü kuracaklarını aktaran Özkan, "Çünkü bu mesele yalnızca tıbbi değil, sosyal, kültürel ve ekonomik boyutları olan çok katmanlı bir alandır. Akademik bilgi, sahadaki pratikle birleştiğinde işte o zaman gerçek dönüşüm başlayacaktır. Bu nedenle Cumhuriyet'imizin ikinci yüzyılına adım attığımız bu dönemde toplumun tüm kırılgan kesimlerini kapsayan, destekleyen ve güçlendiren bir sistemle evde sağlık, evde umut, sosyal hizmetle onurlu yaşam anlayışını yaygınlaştırmak zorundayız." ifadelerini kullandı.

ÇAKÜ Çerkeş Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Taner Akarsu da ihtiyaç sahiplerine yönelik verilen hizmetin tarihçesi hakkında bilgi verdi.

Türkiye'de evde bakıma yönelik hizmetlerin sürecinin 1930 yılında çıkarılan Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile başladığını anlatan Akarsu, şöyle devam etti:

"1930 yılında 1580 sayılı yasayla ilk defa kamu kuruluşu olan belediyelere bakıma muhtaç kişilerin korunması amacıyla çeşitli türden yükümlülük zorunluluğu getirilmiştir. 1963 yılında Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü kurulmuş, 1966'da Konya'da ilk huzurevi açılmıştır. 2000'li yıllar, sağlıkta büyük bir değişim ve dönüşümün temellerinin atıldığı yıllar olarak tarihe geçmiştir. 2005 yılında sosyal bakıma ve korunmaya yönelik büyük bir adım olarak nitelendirilen Evde Bakım Hizmetleri yönetmeliği yayınlanmıştır. Evde Bakım Yönetmeliği sonrasında, 2010 yılında Evde Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği yürürlüğe girmiştir."

İl Sağlık Müdürü Yunus Emre Bulut, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dernekleri Federasyonu Başkanı Uzm. Dr. Orhan Koç, İl Müftü Yardımcısı Sadık Aydoğan ve engelli bireylere sahip ailelerin konuşmalarının ardından "Ulusal Politikalar Düzeyinde Evde Sağlık ve Sosyal Hizmetler", "Evde Sağlık ve Sosyal Hizmetlerde Kamu ve Yerel Hizmetler", "Evde Sağlık ve Sosyal Hizmetlerinde Bireysel Değerlendirmeler" konuları ele alındı.

Kaynak: AA