YOZGAT (AA) - SAİT ÇELİK - Yozgat'ın Sorgun ilçesinde Nene Hatun Kız Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde tarih öğretmenliği yapan Lütfi Arslan, çocuk felciyle doğup engelli kalmasına rağmen 20 yıldır mesleğini özveriyle yapıyor.

İlk ve orta öğrenimini köyünde tamamlayan Arslan, tüm zorluklara rağmen ailesinin de desteğiyle Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü'nden 2000 yılında mezun oldu.

Üniversitede okurken aynı fakültede memur olarak da görev yapan Arslan, 2005 yılında burada yüksek lisansını tamamladı.

Öğretmenliğe 2005 yılında başlayan Arslan, Sorgun'daki Nene Hatun Kız Teknik ve Mesleki Lisesinde 15 yıldır tarih öğretmeni olarak görev yapıyor.

Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsünde 2021'de doktora eğitimini de tamamlayan Arslan, engeline rağmen öğretmenliği ilk günkü heyecanla sürdürüyor.

İki çocuk babası 46 yaşındaki Lütfi Arslan, AA muhabirine, çocuk felciyle dünyaya geldiğini, sağ bacağında engel oluştuğunu ve hayatını tek koltuk değneği yardımıyla sürdürdüğünü söyledi.

Engelli bir birey olarak eğitimin kendisini hayata bağladığını belirten Arslan, 'Engelli bir çocuk ve birey olarak eğitimle bütün engellerin aşılabileceğini bizzat gösterdim. İlk ve ortaokulu köy şartları altında okudum. 80'li yıllarda kar çok yağardı. Okula binbir zorlukla giderdik. Yarım metre kar yağsa da okullar tatil olmazdı. Koltuk değnekleriyle okula giderdim, yolda düşerdim. Okula gidip biraz ısındığımda parmaklarımın kanadığına, ellerimin yarıldığına çok şahit oldum. Ancak bütün bu zorluklar beni yıldırmadı, pes ettirmedi.' diye konuştu.

- 'Okumakla gerçekten çok şey olunuyor'

Arslan, hayat şartlarının zaman zaman kendisini zorlasa da bunun bir yere kadar insanı motive edebileceğini ancak eğitimde asıl olması gerekenin gönüllülük ve istek olduğunu vurguladı.

Öğretmenliğe kendisini bağlayan en güçlü duygunun bilgiyi paylaşmak olduğunu anlatan Arslan, şunları kaydetti:

'Öğrendiğim bilgileri bir gruba anlatma isteği beni öğretmenliğe bağlayan bir durum oldu. Gerçekten kişinin öğrendiği bilgileri başkalarına öğretilebilir hale getirerek onlara aktarıyor olması, birilerinin sizi dinliyor olması, dünyanın en zevkli işlerinden biri olsa gerek. Fiziksel durumumuz, maddi durumumuz ne olursa olsun artık devletimizin imkanları çok fazla. Ben öğrencilerime 'siz yeter ki isteyin, okumakla ne olacak demeyin' diyorum. Okumakla gerçekten çok şey olunuyor. Okuyan insan hangi mesleği yaparsa yapsın, hangi işi tutarsa tutsun yapacağı meslekte önemli bir yetkinlik kazanmış olur. Ben eğitime bu açıdan bakıyorum.'

Kaynak: AA