Genel

Denizli horozunun ırkı Konya'daki enstitüde korunuyor

- Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nde yetiştirilen horozlar, renkleri, ibikleri, ötüşleri, tüy yapıları ve duruşlarıyla dikkati çekiyor - Enstitünün veteriner hekimi Dr. Halil Harman: - 'Burada horozlarımız devlet kontrolünde, mühendislerin ve veteriner hekimlerin çalışmalarıyla, orijinal haliyle kendi içerisinde saf hat olarak yetiştiriliyor. Genetik kaynaklarımız korunuyor'

KONYA (AA) - SERHAT ÇETİNKAYA - Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nde, Denizli horozunun genetik ırk özelliklerini koruma ve ıslah çalışması yürütülüyor.

'Hayvan Gen Kaynaklarının Korunması ve Geliştirilmesi Projesi' kapsamında enstitüde kurulan özel kümeslerde, Denizli horozları ve tavukları özenle yetiştiriliyor.

Tesiste 'pekmez kefi, al horoz ve pamukkırı' şeklinde 3 çeşidi bulunan horozlar, renkleri, ibikleri, ötüşleri, tüy yapıları ve duruşlarıyla dikkati çekiyor.

Denizli'de de İl Tarım ve Orman Müdürlüğü koordinesinde 'Denizli Horozunu Koruma ve Islah Projesi' sürdürülüyor.

- Islah için en iyi horozların ve tavukların civcivleri seçiliyor

Enstitünün Hayvancılık Araştırmaları Bölümü veteriner hekimi Dr. Halil Harman, AA muhabirine, horozların genetik yapılarının korunduğunu söyledi.

Damızlık seçiminin bilimsel kriterlerle yapıldığına değinen Harman, ırkın nesiller boyu sağlıklı şekilde devam etmesi için özel ıslah programı uygulandığını dile getirdi.

Denizli horozunun önemli bir yerli gen kaynağı ve kültürel miras olduğunu vurgulayan Harman, yürütülen çalışmanın ülkenin biyolojik çeşitliliğine sahip çıkma anlamında çok kıymetli olduğunu kaydetti.

Harman, her horozun ve tavuğun ayrı ayrı kayıtlarının tutulduğunu, ıslah çalışmalarını titizlikle yürüttüklerini belirterek, şöyle konuştu:

'Her kafeste tavuk oluyor. Şu an 500 tavuk üzerinde çalışıyoruz. Bu kapasite ilerleyen zamanlarda artacak. Her tavuktan elde ettiğimiz yumurtaları tek tek kaydediyoruz. Bu tavuklardan çıkan civcivlerin erkeğini, dişisini belirliyoruz. Horozlarda ilk, fiziki özelliklere göre seçim yapıyoruz. Bireysel kafeslere alıp en çok yumurtayı veren tavuklardan çıkmış horozları seçiyoruz. Yüksek yumurta veren tavukların civcivleri kullanılıyor ve onlar da yüksek yumurta vermeye devam ediyor. Yine düşük yumurta veren tavuklar veya görsel olarak yetersiz olanlar ve ötüş süresi kısa horozları sürüden uzaklaştırıyoruz.'

- 'Tek tek horozları kamera kaydına alıyoruz'

Ötüş sürelerini uzatmak için gerçekleştirilen çalışmalar hakkında da bilgi veren Harman, 'Tek tek horozları kamera kaydına alıyoruz. Uzun öten horozları belirliyoruz ve bu horozları çoğaltmaya tabi tutuyoruz. Elde edilen horozlar tekrar teste tabi tutuluyor. Bu klasik metot. Yakında genomik seleksiyona başlayacağız. Gen düzeyinde çalışmalar yapacağız. Uzun öten horozlardaki gen bölgeleri belirlenecek. Yavrularda da direkt gen taraması yapılarak daha hızlı ıslaha geçmiş olacağız.' bilgisini paylaştı.

Irkın saflığını özenle koruduklarını anlatan Harman, 'Burada genetik kaynak olan hayvanlarımız hiçbir şekilde farklı hatlarla melezlenmeden, karışmadan elde edildi. Burada horozlarımız devlet kontrolünde, mühendislerin ve veteriner hekimlerin çalışmalarıyla, orijinal haliyle kendi içerisinde saf hat olarak yetiştiriliyor. Genetik kaynaklarımız korunuyor.' diye konuştu.