NEVŞEHİR (AA) - BEHÇET ALKAN - Nevşehir'in Avanos ilçesinde yaşayan Türk Hava Kuvvetlerinden emekli pilot Behzat Tuğ, çocukluktan gönül verdiği resim tutkusunu emekliliğinde de sürdürüyor.
Türk Hava Kuvvetlerinde aldığı eğitimin ardından 1960 yılında Amasya'nın Merzifon ilçesindeki komutanlıkta astsubay pilot olarak göreve başlayan Tuğ, 20 yıl askeri nakliye ve kargo uçaklarında görev yaptıktan sonra 1980 yılında emekliliğe ayrıldı.
Çeşitli kentlerde özel şirketlerde yöneticilik yapan Tuğ, yaklaşık 10 yıl önce doğup büyüdüğü memleketi Avanos'a yerleşti.
Emekliliği sonrası çocukluk tutkusu resimle yeniden buluşan Tuğ, bir odasını atölyeye dönüştürdüğü evinde, günlerini tuval, fırça ve boyalarıyla geçiriyor.
2 çocuğu ve 5 torunu olan 85 yaşındaki Behzat Tuğ, AA muhabirine, kara kalem, fırça, tuval ve boyalarıyla iç içe olmanın kendisi için mutluluk kaynağı olduğunu, bugüne kadar çok sayıda resmi tamamlayarak çevresindekilere hediye ettiğini söyledi.
- 'Uçmak ayrı bir zevk ressamlık ayrı bir zevk'
Ortaokul yıllarında resim öğretmeninin teşvikiyle resme yöneldiğini anımsatan Tuğ, o günden bugüne yakma, renklendirme, kara kalem ve yağlı boya çeşitli resimler yaptığını ifade etti.
Çorum Lisesi'nde Namık Kemal ve Fatih Sultan Mehmet'in kara kalem resimleri, Ankara Bahçelievler Lisesi'nde Atatürk posteri ve İbni Sina Hastanesinde de bir resminin uzun süre teşhir edildiğini belirten Tuğ, şunları kaydetti:
'Ticari hiçbir amacım olmadı. Amatör ruhla eşin dostun istekleri üzerine uğraşı veriyorum. Ankara'da 10 yıl kaldım. Bu süreçte bazı mobilya teşhir salonlarına verdiğim tablolar da var. Uçmak ayrı bir zevk, ressamlık ayrı bir zevk. İkisini bir arada yürütmeye çalıştım. Uçarken bazen bulutların arasında güneş ışığı vurduğu vakit bambaşka bir alem oluyordu. Onları tuvale yansıtmak da çok farklı bir sanat. Her yıl şubat ayında Eğirdir'de komandoların paraşütle atlaması için Antalya'ya giderdik. Oradaki uçuşlarımızın manzara açısından önemi farklıdır. Bir tablo yapmaya başladığımda tasarladığım manzarayı o anda yaşıyorum.'
- 'Kendimi doğaya ve tabloya verdim'
Tuğ, askeri disiplinin hayatının her alanına yansıdığını, faydasız alışkanlıklardan uzak durduğunu ve vaktini en değerli şekilde geçirmek için çaba harcadığını anlattı.
Yaşamında kahvehanede hiç oyun oynamadığını dile getiren Tuğ, 'Kendimi doğaya ve tabloya verdim. Uçmak, bulutlar arasından aşağı bakmak ayrı bir keyiftir. Dedemin bahçesindeki ceviz ağacının altına yatıp bulutlara bakardım ve 'Bir gün bulutların üstünden aşağı bakacağım' derdim. Allah, bana o zevki tatmayı nasip etti.' dedi.
Tuğ, kişinin yaşı kaç olursa olsun faydalı bir uğraşa yönelmesi gerektiği tavsiyesinde de bulundu.





