ANKARA (AA) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, yenilenebilir enerjide yatırımları ve izin süreçlerini hızlandıracak düzenlemeler üzerinde çalışıldığını belirterek, "Bu çalışmalarda son aşamaya gelinmiştir. Süper izin torba kanununun bu hafta içinde Meclis'e sevk edilmesini bekliyoruz." dedi.
Tancan, Enerjide Dijitalleşme Derneği (EDİDER) ve Enerji Depolama Sistemleri Derneği (EDSİS) tarafından düzenlenen 3. Enerji Depolama Sistemleri Zirvesi'nde konuştu.
Dijitalleşme, veri merkezleri ve yapay zeka alanındaki gelişmeler ile binalarda elektrifikasyonun artmasının enerji talebini giderek yükselteceğini ifade eden Tancan, "Elektrik talebinin 2035'e kadar yıllık ortalama yüzde 3,5 seviyesinde artarak 510,5 teravatsaat seviyesine ulaşmasını, 2035-2055 döneminde ise yıllık ortalama yüzde 5,12 düzeyinde artarak 1406 teravatsaat seviyesine ulaşmasını bekliyoruz." dedi.
Tancan, Türkiye'de enerji politikalarının arz güvenliğini sağlama, dışa bağımlılığı azaltma ve 2053 net sıfır emisyon vizyonuna ulaşma doğrultusunda şekillendiğini, bu hedeflere ulaşabilmek için uzun vadeli stratejilerde yenilenebilir enerji kapasitenin artırılması hususuna yer verildiğini dile getirdi.
Türkiye'de Nisan 2025 sonu itibarıyla elektrik kurulu gücünün 118 bin 668 megavat seviyesine ulaştığını, bu miktarın yüzde 60,6'sının yenilenebilir enerji kaynaklarından oluştuğun aktaran Tancan, elektrik kurulu gücünün 2035'te 227 bin 200 megavata, toplam yenilenebilir kapasitesinin de 160 bin 200 megavata ulaşacağını öngördüklerini söyledi.
Tancan, "2035'e kadar kapasitemizin 43 bin 100 megavatı rüzgar, 76 bin 900 megavatı güneş olacak şekilde toplam 120 bin megavata çıkarılması, bu kapsamda yaklaşık 80 milyar dolarlık bir yatırım alanı oluşturulması hedeflenmiştir." dedi.
Rüzgar enerjisi santrali (RES) ve güneş enerjisi santrallerinin (GES) verimli kullanılabilmesi için esnek şebeke altyapısına ihtiyaç duyulduğuna ve büyük veri analitiği çözümleri gibi dijital teknolojilerin önemli rolü olduğuna işaret eden Tancan, "2035'e kadar 7,5 gigavat elektrik depolama sistemlerinin, 5 gigavat yeşil hidrojen üretimi için elektrolizör tesislerinin devreye girmesi, 1,7 gigavata karşılık gelecek talep tarafı katılımının sağlanması, her yıl güneş ile rüzgar enerjisine dayalı 2 bin megavatlık YEKA yarışmalarının yapılması ve 5 gigavat gücünde deniz üstü rüzgar santralinin devreye girmesi hedeflenmiştir." ifadelerini kullandı.
Tancan, bu hedefler kapsamında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından bugüne kadar toplam 15 bin 375 megavatsaat depolama kapasiteli GES projesi ile 19 bin 671 megavatsaat depolama kapasiteli RES projesi için önlisans verdiğini vurgulayarak, 54 megavatsaat depolamalı GES ile 100,8 megavatsaat depolama kapasiteli RES için de üretim lisanları verildiğini aktardı.
Başta depolamalı rüzgar ve güneş olmak üzere yenilenebilir enerji yatırımlarının hızla hayata geçirilmesi için süper izin olarak duyurulan ve çeşitli izin ile onay süreçlerine tekabül edecek kanun ve ikincil mevzuat konusunda düzenlemeler yürütüldüğünü söyleyen Tancan, "Bu çalışmalarda son aşamaya gelinmiştir. Süper izin torba kanununun bu hafta içinde Meclis'e sevk edilmesini bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
- "Enerji depolama tercih değil, gereklilik"
EDSİS Başkanı Can Tutaşı da enerji depolama sistemlerinin artık gereklilik haline geldiğini anlattı.
Özellikle son dönemde enerji dönüşümünün sektörde ağırlığını hissettirdiğine işaret eden Tutaşı, "Enerji dönüşümünde, yenilenebilir enerji kaynaklarının artan payı, dağıtık şebeke sisteminin güçlenmesi, enerji arz güvenliği ve sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda enerji depolama sistemleri artık bir tercih olmaktan çıkıp, bir gereklilik, bir gerçeklik haline gelmiştir." diye konuştu.
Tutaşı, enerji depolama teknolojilerinin enerji sistemlerinde kritik rol üstlendiğine dikkati çekerek, "Enerjide arz talep dengesini sağlamak, şebeke esnekliğini arttırmak, yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonunu daha rahat sağlamak ve aynı zamanda enerji güvenliğini teminat altına alabilmek için enerji depolama sistemleri bu alanda geniş bir yelpazede, kritik bir rol üstleniyor." değerlendirmesinde bulundu.