Eskişehir
Osmangazi Üniversitesi Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Göğüs
Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Şenay YILMAZ; ‘15 Kasım Dünya
KOAH Günü’ ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Her yıl Kasım
ayının üçüncü haftası tüm dünyada KOAH günü etkinlikleri düzenlenmektedir. KOAH
genç yaşta bireyleri de etkileyebilen öksürük, balgam, nefes darlığı ve bazı olgularda
yorgunluk hissi şikayetleri ile kendini gösterebilen hastalığın ilerlemesi ile
birlikte yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bir hastalıktır.
Tütün dumanı KOAH’ın en yaygın nedeni olmakla birlikte KOAH tanılı kişilerin yüzde 20’sinin sigara içmediği tahmin edilmektedir. Günümüzde tütün kullanımı yanı sıra iç ve dış ortamda fosil yakıtları (odun, kömür, petrol, gaz), biyokütle (bitki sapları, tezek vb.) ve orman yangınlarının dumanına maruz kalma ve hava kirliliği de önemli risk faktörleri arasındadır. Yetersiz beslenme, enfeksiyonlar ve/veya iç ve dış ortam kirleticilerine pasif maruz kalmaya bağlı olarak doğumdan önce ve sonra akciğer gelişiminin geri kalması da KOAH'a yol açabilir.
Hastalık, dünyada yetişkin nüfusun
onda birini etkiler ve dünya çapında en yaygın üç ölüm nedeninden biridir.
KOAH'ın tanısı, sağlık
kurumlarında basit bir test olan “nefes ölçüm testi” (solunum fonksiyon testi)
ile kolayca konulabilir. Tanının doğrulanması için solunum
fonksiyon testi kullanılarak hava akımında azalmaya yol açan tıkanıklığın belirlenmesi
esastır.
KOAH tanısı konulan kişilerin tütün
ve tütün ürünlerinin kullanımını bırakmaları, zararlı toz ve gaz içeren
ortamlardan, hava kirliliğinden uzak durmaları, sağlıklı beslenmeleri ve günlük
egzersiz yapmaları gereklidir. İç ve dış ortam hava kirliliğinin azaltılması
KOAH’ın gelişimi ve alevlenmesini önleyen koruyucu bir müdahaledir. Toplumsal müdahale
önlemlerinin dışında KOAH tanılı hastaların hava kirliliği bulunan yerlerde
maske kullanması yararlı olabilir. Küresel iklim değişikliğinin KOAH
hastalarını da doğrudan etkileyeceği düşünülerek hava kirliliği ve iklim
değişikliğine yol açabilecek sera gazlarını azaltmak KOAH’la mücadelede temel
hedeflerden biri olmalıdır.
KOAH’ın bireysel tedavisinde nefes
açıcı özellikte “inhaler” olarak adlandırılan solunum yolu ile uygulanan
ilaçlar ile hava yollarındaki daralmanın azaltılıp hastanın olabildiğince
rahatlatılması amaçlanmaktadır. Solunum yetmezliği olan KOAH’lı hastalarda evde
oksijen tedavisi ve/veya evde solunum cihazı tedavisi gibi tedavilere ihtiyaç
olabilmektedir. Öte yandan hastalığın seyrini kötüleştiren ve ölümlere neden
olan alevlenmelerden ve zatürreden korunmak için grip ve zatürre aşılarının
yapılması ve nefes yoluyla alınan ilaç tedavilerinin düzgün
uygulanması gerekir. Ayrıca sağlıklı
beslenme, fiziksel aktivitenin ve uygun hastalarda akciğer
rehabilitasyonu uygulanması hastaların günlük yaşamlarının daha kaliteli hale
gelmesini sağlamaktadır. Akciğer sağlığının önemini bu vesileyle bir kez daha
vurgulayarak “Havamızı Koruyalım, KOAH’sız Yaşayalım” diyoruz.