SPOR

İki yaşında tanıştığı binicilikte Avrupa'da başarıya odaklandı

- 17 yaşındaki milli sporcu Nil Çetin: 'Attan düşüp kolumu kırdığım da oldu ama bunlar beni hiç etkilemedi' - 'Uzun dönemde Avrupa Şampiyonası'nı kısa dönemde ise Balkan Şampiyonası'nda başarı hedefliyorum' - 'Hiçbir sporda olmadığı gibi burada bir canlıyla birlikte hareket ediyorsunuz. Uyumu yakalayamazsanız başarılı bir sonuç elde edemezsiniz'

ANKARA (AA) - ÇAĞLANUR TUNCEL - Atlarla 2 yaşında tanışan ve o günden bu yana binicilik tutkusundan vazgeçmeyen milli sporcu Nil Çetin, spor hayatında yaşadığı tüm zorluklara rağmen hedefinden hiç sapmadığını söyledi.

At sevgisi babasının üyesi olduğu kulüpte 2 yaşındayken başlayan Nil Çetin, AA muhabirine kariyeri ve hedefleriyle ilgili açıklamalarda bulundu.

Binicilik sporunu 9 senedir lisanslı olarak yaptığını ve sporculuk kariyeri boyunca at üstünden defalarca düştüğünü dile getiren Ahal Teke Binicilik Kulübü sporcusu Nil, 'Vücudumda çok kırık ve çatlak var. Birçok kez ponyden düştüm. Normal attan düşüp kolumu kırdığım da oldu ama bunlar beni hiç etkilemedi.' diye konuştu.

Seneye tecrübe kazanmak için Genelkurmay Kupası'nda yarışmayı planladığını vurgulayan 17 yaşındaki milli sporcu, 'Uzun dönemde Avrupa Şampiyonası'nı kısa dönemde ise Balkan Şampiyonası'nda başarı hedefliyorum. Önemli bir organizasyon olan İsmet İnönü Kupası'nda da iyi bir derece yapmak istiyorum. Genç atlarımız var. Bu genç atları daha iyi seviyelere getirmek, onlarla koşmayı hedefliyoruz.' ifadelerini kullandı.

Genç yaşında elde ettiği başarılarla milli takıma seçildiğini aktaran Nil, milli takımla Balkan Şampiyonası'nda üçüncü olduğunu hatırlattı.


- 'İki canlıyla yapılan tek spor'

Binicilik sporunun iki canlının bir arada yaptığı tek spor olmasına dikkati çeken Nil, biniciliğin disiplin ve uyum gerektiren bir spor olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:

'Binicilik çok disiplin gerektiriyor. Her gün gelip çalışmanız lazım, bunun için başta at binmeyi sevmek lazım. Bence her spordan daha keyifli. İşin ucunda adrenalin var. O yüzden bence herkesin denemesi gereken bir branş olduğunu düşünüyorum. Hiçbir sporda olmadığı gibi, burada bir canlıyla birlikte hareket ediyorsunuz. Uyumu yakalayamazsanız başarılı bir sonuç elde edemezsiniz. Biraz atı ve hislerini anlamak lazım. Ne kadar fazla atla çalışırsanız o kadar iyi anlayabiliyorsunuz. Çok kısıtlı at görmüş bir insan her atın halinden anlayamıyor. Ne kadar farklı ata binerseniz o kadar kendinizi geliştirme fırsatı yakalıyorsunuz.'

Atları seven herkesin bu sporu yapabileceğini belirten Nil, 'Bu sporu herkes belirli bir seviyeye kadar yapabilir. Yüksek sınıflarda yarışmak zor ama isteyen ve emek veren herkes ilerleyebilir' şeklinde sözlerini tamamladı.