ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından G20 Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi öncesinde, 'Türkiye'nin Çatışmaların Barışçıl Çözümünde Yürüttüğü İnsani Diplomasi ve Yardımları' paneli düzenlendi.

İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Güney Afrika'nın Johannesburg kentindeki G20 Liderler Zirvesi öncesindeki panelde, Türkiye'nin arabuluculuk girişimleri ve barış süreçlerine yaptığı katkıların yanı sıra, kriz bölgelerinde izlediği hızlı, kapsayıcı ve koordineli müdahale modeli değerlendirildi.

Panelde, küresel insani krizlerin derinleştiği bir dönemde Türkiye'nin barış inşasında, arabuluculuk faaliyetlerinde ve insani yardım politikalarında geliştirdiği özgün yaklaşım, panelistler tarafından detaylı bir şekilde ele alındı.

Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Kılıç Buğra Kanat'ın moderatörlüğünü yaptığı panelde, enformasyon çağında artan güvenlik tehditleri ve uluslararası sistemdeki liderlik boşluğu tartışılırken, insani diplomasi, stratejik iletişim ve barışçıl çözüm mekanizmalarının önemi de vurgulandı.

Witwatersrand Üniversitesi School of Governance Öğretim Üyesi Prof. William Gumede, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erman Akıllı, Leading Like Mandela Leadership Institute Üst Yöneticisi (CEO) Dr. Liaqat Alli Azam, Mersin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve SETA Araştırmacısı Dr. Tunç Demirtaş ile Inclusive Society Institute Üst Yöneticisi (CEO) Daryl Swanepoel de panelde konuşmacı olarak yer aldı.

- Afrika kıtasına yönelik işbirliği özel yer tuttu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, Türkiye'nin son 20 yılda insani diplomasi alanında dünyanın en etkin aktörlerinden biri haline geldiği vurgulanan panelde, Afrika kıtasına yönelik işbirliği de özel bir yer tuttu.

Türkiye'nin Afrika'daki yükselen etkinliğinin vurgulandığı panelde, Somali, Libya, Sudan ve Ukrayna örnekleri üzerinden Türkiye'nin yalnızca insani destek sağlayan bir ülke değil, aynı zamanda diplomatik, siyasi, güvenlik ve kalkınma araçlarını bütüncül şekilde kullanan bir barış aktörü olduğu ifade edildi.

Panelde, küresel sistemde yaşanan liderlik ve yönetim krizinin insani dramları derinleştirdiği belirtilerek, mevcut uluslararası kurumların bu sorunları çözmekte yetersiz kaldığına işaret edildi.

Konuşmacılar, çözümün önemli bir ayağının, orta güçlerin kolektif işbirliği olduğunu ifade ederek, Türkiye ile Güney Afrika'nın insani diplomasi, arabuluculuk ve insani yardım tecrübeleriyle küresel barışın tesisinde kritik ortaklar olabileceğini dile getirdi.

Bu doğrultuda, orta güçlerin özellikle Afrika'daki 'unutulan krizlere' yönelik hızlı ve sürdürülebilir müdahale mekanizmaları oluşturacak bir insani dayanışma platformu kurması önerildi.

- 'Dünya beşten büyüktür'

Panelde, mevcut uluslararası sistemdeki adalet ve temsil sorunlarının sürdürülemez hale geldiği de vurgulandı.

Konuşmacılar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dile getirdiği, 'Dünya beşten büyüktür' yaklaşımının yalnızca siyasi değil, aynı zamanda insani ve etik bir reform çağrısı niteliği taşıdığını belirtti.

Küresel barışın kalıcı biçimde tesis edilebilmesi için adalet, insani değerler, etkin liderlik ve etik sorumluluğun uluslararası düzenin merkezine yerleştirilmesi gerektiği görüşü öne çıktı.

Türkiye'nin, insani diplomasi, arabuluculuk, kalkınma ve stratejik iletişimi aynı anda uygulayarak kriz bölgelerinde barışı ve istikrarı hedefleyen bütüncül bir model geliştirdiği ifade edilen panelde, adil, insani ve sürdürülebilir bir uluslararası düzenin mümkün olduğu yönündeki ortak kanaat dile getirildi.

Kaynak: AA