İSTANBUL (AA) - Johnson & Johnson, şizofreni tanısı almış bireylere karşı ön yargıları kırmak ve hastalığın bilinirliğini artırmak amacıyla "Farklı Renklerle Aynı Resimdeyiz" Projesi'nin ikincisini gerçekleştirdi.
Johnson & Johnson, toplumsal farkındalığı artırmaya yönelik sosyal sorumluluk projelerine devam ediyor.
Bu kapsamda şirket, Dünya Şizofreni Günü kapsamında hastalığa dikkati çekmek amacıyla "Farklı Renklerle Aynı Resimdeyiz" Projesi'nin ikincisini gerçekleştirdi.
Kadıköy Belediyesi işbirliğinde yürütülen proje kapsamında hazırlanan grafiti çalışması, Kadıköy Belediyesi Yaratıcılık ve Sanat Parkı'nın duvarına taşındı.
Toplumun ruh sağlığı konusundaki bakış açısını dönüştürmeyi hedefleyen proje, hastalığın, empati ve toplumsal sorumluluk gerektiren bir konu olduğuna dikkati çekiyor.
Projeyle toplumu bir araya getiren, farklılıkların önemini vurgulayan etki oluşturmak hedefleniyor. Ayrıca her rengin farklı bir hikayeyi simgelediği sanat çalışması, bireylerin farklılıklarıyla bir araya gelerek oluşturduğu bütünlüğü simgeliyor.
- "Şizofreniyle yaşayan bireyler, toplumun ayrılmaz bir parçası"
Etkinlikte AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Johnson & Johnson Innovative Medicine Türkiye Genel Müdürü Laetitia Decroix Guilloux, şirket olarak kendilerini, bilimi ilerletmenin yanı sıra hastaları daha iyi entegre etmeye ve farkındalık oluşturmaya da adadıklarını söyledi.
Amaçlarının, hastaların damgalamadan uzak şekilde yaşayabilmelerini sağlamak olduğunu belirten Guilloux, "Şu anda yapılmakta olan sanat eseri, diyalog kurmaya teşvik etmeyi amaçlıyor. Her toplumun çeşitliliğiyle şekillendiğini ve her bir rengin bir bireyi temsil ettiğini, tüm renklerin bir araya geldiğinde doğru resmi oluşturduğunu anlatmak istiyor." diye konuştu.
Guilloux, hedeflerinin toplumun şizofreniyle ilgili farkındalığını artırmak, insanların diyalog kurmasını sağlamak olduğunu dile getirerek, bu konuda damgalamanın gerçeği yansıtmadığını, hastalıkla yaşayan bireylerin toplumun ayrılmaz birer parçası olduğunu söyledi.
Topluma entegrasyonun çok önemli olduğuna dikkati çeken Guilloux, şunları kaydetti:
"Geçmişten aldığımız derslerle hastalar ve toplumla birlikte çalışarak bu farkındalığı artırmayı başardık ancak tek bir resimle yetinemeyiz. Her yıl şizofreni ve genel olarak bilim hakkında konuşmaya devam etmeyi hedefliyoruz. Böylece herkesin ruh sağlığının ne anlama geldiğini, bu hastalıkla yaşamanın nasıl bir şey olduğunu ve bu bireylerin toplumda ve günlük yaşamda nasıl kucaklanması gerektiğini anlaması mümkün olacak."
- "Amacımız şizofreni hastalığında bilinci artırmak"
Johnson & Johnson Innovative Medicine Türkiye Medikal Direktörü Özgür Şahincioğlu da şizofreninin dünyanın her yerinde ve toplumun her kesiminde görülebilen kronik bir ruhsal hastalık olduğunu belirtti.
Şahincioğlu, hastalığın toplumdaki prevalansının yaklaşık yüzde 1 olduğunu öngördüklerini dile getirerek, şu bilgileri paylaştı:
"Ülkemize bakacak olduğumuzda da tahminen 800 bin hastanın olduğu düşünülmekte ancak ulusal verilerde kayıtlı hastalarımızın 500 binde kaldığını görmekteyiz. Aslında bunun en önemli sebeplerinden biri de toplumdaki farkındalığın çok yüksek olmaması ve bu sebeple hastalara karşı oluşturulan ön yargılar ve stigmatizasyon (damgalama)."
Firma olarak hem toplumdaki stigmaları kırmak hem de halkı bilinçlendirmek amacıyla bu tip projelere destek verdiklerini dile getiren Şahincioğlu, projedeki amaçlarının da her bir hastanın yegane olduğunu, hepsinin gerek hastalıkla mücadelelerini gerekse günlük hayattaki ihtiyaçlarında farklılıklar gösterebileceğini topluma aktarmak, anlatabilmek olduğunu söyledi.
Şahincioğlu, şizofreni hastalarına sağlayabilecekleri destekle sosyal hayata entegrasyonlarını kolaylaştırabileceklerini kaydederek, "Aidiyet duyguları yaratmalarına yardımcı olabiliriz ve daha üretken olmalarını sağlayabiliriz çünkü hastalığın doğası gereğince ne yazık ki geç ergenlik ve erken erişkinlik döneminde daha ziyade başlamakta, üretken çağı etkileyen bir hastalık olduğu için de aslında toplumda da büyük bir yük oluşturmakta." ifadelerini kullandı.
Ana amaçlarının hastalığa ilişkin bilinci artırmak olduğunu dile getiren Şahincioğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Toplumda aslında bu hastaları toplumsal hayata dahil edebildiğimiz oranda ne kadar verimli olabileceklerini ve onlara destek olduğumuz takdirde hastalıkla ne kadar kolay mücadele edebileceklerini aktarmak istiyoruz. İki yıldır bu ve buna benzer projeler yapıyoruz. Önümüzdeki yıllarda da yine şizofreni hastalığını hakkında toplumu bilinçlendirmek ve şizofreni hastalarına ve ailelerine destek olmak için çok çeşitli projeler yapmayı planlıyoruz."