İSTANBUL (AA) - Medicana Kadıköy Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Güler Göğüş, KOAH ve akciğer kanserinin sıklıkla bir arada görüldüğünü ve ikisinde de en önemli risk faktörünün sigara kullanımı olduğunu belirtti.
Hastaneden yapılan açıklamaya göre, akciğer sağlığını tehdit eden KOAH ve akciğer kanseri, dünya genelinde en çok ölüme yol açan solunum sistemi hastalıkları arasında yer alıyor.
Hava kirliliği, sigara kullanımı ve genetik faktörler, her iki hastalığın da gelişiminde temel rol oynuyor. Birbirleriyle yakın ilişki içinde olan bu iki hastalık, genellikle aynı risk faktörlerinden kaynaklanıyor ve çoğu zaman bir arada görülüyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Göğüş, KOAH'ın akciğerlerde hava akışının kalıcı şekilde tıkanmasına yol açan kronik bir solunum yolu hastalığı olduğunu belirtti.
Bu hastalığın genellikle uzun süreli sigara kullanımı, zararlı gazlara veya tozlara maruziyet sonucu ortaya çıktığını aktaran Göğüş, KOAH'ın alt türlerinden kronik bronşitin solunum yollarında iltihaplanma ve balgam artışına yol açtığını, amfizemin de akciğerlerdeki hava keseciklerinin (alveoller) hasar görmesiyle oksijen alışverişini bozduğunu kaydetti.
Akciğer kanserinin ise organ dokusundaki hücrelerin genetik mutasyonlar sonucu kontrolsüz şekilde çoğalmasıyla ortaya çıktığına değinen Göğüş, 'Akciğer kanserinde bazı hücreler sağlıklı hücrelere göre daha hızlı çoğalmaya başlar. Bu durum, akciğer dokusunda tümör kitlelerinin oluşmasına neden olur. Tümör, akciğerin normal fonksiyonlarını bozduğu gibi başka organlara da yayılabilir.' ifadelerini kullandı.
Göğüş, KOAH hastalarının akciğer kanseri açısından da risk altında olduğunu ve bu hastalıkların en önemli risk faktörünün sigara kullanımı olduğunu vurgulayarak, 'Sigara, solunum yollarında iltihaplanmayı tetikleyerek KOAH'a neden olurken, aynı zamanda akciğer hücrelerinde mutasyona yol açarak kanser gelişimini başlatabilir.' değerlendirmesinde bulundu.
Sigara dumanının hem bronşlarda hem de akciğer hücrelerinde kalıcı hasar oluşturduğunu ifade eden Göğüş, sigara içmeyenlerde de bu hastalıkların görülebileceğini, özellikle kırsal bölgelerde biyoyakıt dumanına maruz kalan kadınlarda KOAH gelişebildiğini ve genetik yatkınlığın da hastalıkta önemli bir rol oynadığını kaydetti.
Dr. Göğüş, KOAH ve akciğer kanserinin, birçok benzer semptomla kendini gösterebildiğine işaret ederek, şöyle devam etti:
'Nefes darlığı, göğüs ağrısı, öksürük, halsizlik ve istemsiz kilo kaybı bu hastalıklarda sıkça görülen belirtiler. KOAH hastalarında buna ek olarak balgamın renk değiştirmesi, el ve ayaklarda şişme gibi bulgular da gelişebilir. Akciğer kanseri vakalarında ise öksürükle kan gelmesi, kemik veya baş ağrısı gibi ek semptomlar ortaya çıkabilir.'
İki hastalığın benzer belirtiler göstermesi nedeniyle erken tanının oldukça önemli olduğunu vurgulayan Göğüş, 'KOAH veya kanserin erken evrelerinde hastalar genellikle şikayetlerini sigaraya veya yaşa bağlar. Ancak erken dönemde yapılacak basit testler, hem KOAH hem de akciğer kanserinin erken tanısında hayat kurtarıcı olabilir.' değerlendirmesini yaptı.
- 'Sigara kullanımı tedavinin başarısını doğrudan etkiler'
KOAH tedavisinde temel amacı, hastalığın ilerlemesini durdurma ve yaşam kalitesini artırma olarak sıralayan Göğüş, hastalığın neden olduğu yapısal akciğer hasarını tamamen geri döndürmenin mümkün olmadığını vurguladı.
Göğüş, KOAH tedavisinde kullanılan ilaçların, hastanın solunumunu kolaylaştırdığını, balgam ve öksürüğü azalttığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
'Sigara kullanımı, tedavinin başarısını doğrudan etkiler. Tedavi sürecinde sigaranın bırakılması şart. Akciğer kanseri tedavisinde ise hastalığın türü ve evresi belirleyici rol oynar. Cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi gibi yöntemler tek başına ya da birlikte uygulanabilir. Tedavi planı, hastanın genel sağlık durumu ve kanserin yayılımına göre belirlenir. Bazı hastalarda birden fazla yöntemi kombine etmek gerekebilir.'





