ANKARA (AA) - Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, İçişleri Bakanlığı desteğiyle Balkan Düşünce Okulu tarafından yürütülen 'Balkan Düşünce ve Kültür Projesi' kapsamında, akademisyenler ve öğrencilerle bir araya geldi.
Balkan Düşünce Okulu'ndaki programda 'Dünü, Bugünü ve Yarınıyla Balkanlar' başlıklı sunum gerçekleştiren Çam, Türkiye'nin geçmişten günümüze Balkanlar siyasetini ele aldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 23 yıllık iktidarı döneminde 'yakın coğrafya ve gönül coğrafyası' denildiğinde akla en başta Balkanlar, Kafkaslar, Orta Asya ve Orta Doğu'nun geldiğini ifade eden Çam, bu noktada ciddi bir farkındalık oluşturulduğunu söyledi.
Çam, herhangi bir coğrafyadan söz ederken en önem verilmesi gereken hususlardan birinin, o coğrafyanın geçmişinin iyi öğrenilmesi gerektiği olduğunu vurguladı. Çam, tarihsel sürece bakıldığında ise Balkanların hiçbir zaman rehavete kapılmaması gereken bir coğrafya olduğunu kaydetti.
- 'Çatışmaları azaltacak lisanı geliştirmemiz lazım'
Serdar Çam, Balkan Savaşları'nın iyi şekilde analiz edilmesi gerektiğinin altını çizerek, şunları söyledi:
'Orayı iyi okursak ortak dava bilincini, ortak mücadele hedefimizi kurmuş oluruz. Bugünün pek çok meselelerini çözmüş oluruz. Bu davamızın ne olduğunu, insanoğlunun o dava bilincine sahip çıkmadığında nasıl bütün değerlerini kaybedebileceğini bize o tarihi ders iyi gösterirse biz gelecekte de inşallah hiçbir zaman o hataları bir daha yapmayız. Onun için yeni nesillere, gençlerimize, çocuklarımıza o dönemde özellikle de Balkanlarda yaşanan, Balkanlar'la bağlantılı İstanbul'daki siyasi atmosferi, askeri ve bürokratik sistemi, temsil sistemlerini iyi anlatmamız gerekiyor.'
Balkanlar tarihinin ve jeopolitik derinliğinin bütün dünyaya ders niteliğinde olduğunu aktaran Çam, 'Bir insan Balkanları çok iyi öğrenirse barışın tesis edilmesi konusunda en büyük birikimi almış olur. Oradaki modellemeyi yaparak her yere güzelce taşıyabilir.' diye konuştu.
Çam, geçmişte yaşanan çatışmaların, günümüzde toplumlar arasında nefrete yol açmaması gerektiğinin altını çizerek, 'Bir kan davasıyla tarihi sürece gidemeyiz. Bizim çatışmaları azaltacak lisanı geliştirmemiz lazım.' dedi.
Çam, konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını yanıtladı.