İSTANBUL (AA) - Medipol Sağlık Grubu, 9 Ekim Dünya Görme Günü dolayısıyla, Medipol Mega Üniversite Hastanesi Konferans Salonu'nda 'Gözlerinize İyi Bakın' adlı panel düzenledi.
Hastaneden yapılan açıklamaya göre, göz sağlığına farkındalık kazandırmak amacıyla 'Daha Net Bir Dünya İçin Gözlerine İyi Bak' başlıklı panel, alanında uzman isimleri bir araya getirdi.
Panelin moderatörlüğünü Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Aras üstlenirken, Prof. Dr. Faruk Kaya, Prof. Dr. Fevzi Şentürk, Prof. Dr. Selim Kocabora, Prof. Dr. Sevil Karaman ve Prof. Dr. Mustafa Eliaçıkve Doç. Dr. Şenay Aşık Nacaroğlu kendi alanlarına dair güncel bilgileri katılımcılarla paylaştı.
Açıklamada paneldeki görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Cengiz Aras, görmenin insan için en değerli duyulardan biri olduğunu belirtti.
Aras, düzenli göz muayenelerinin büyük önem taşıdığını belirterek, rutin kontroller sayesinde birçok göz hastalığının erken dönemde tespit edilip önüne geçilebileceğini anlattı.
Düzenli göz muayenelerinin büyük önem taşıdığını aktaran Aras, rutin kontroller sayesinde birçok göz hastalığının erken dönemde tespit edildiğini ve önüne geçilebildiğini paylaştı.
Prof. Dr. Faruk Kaya da yıllar geçtikçe gözlerdeki lensin yıprandığını ve bu durum kataraktın ortaya çıkmasına neden olduğunu kaydetti.
Kaya, kataraktın oluşum nedenlerinin farklılık gösterebileceğine dikkati çekerek, 'Katarakt doğuştan olabileceği gibi diyabet gibi hastalıklarla da gelişebilir. Katarakt ilerledikçe belirgin görme sorunları ortaya çıkar. Katarakt operasyonları dikkat ve titizlik gerektiren cerrahilerdir.' ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Fevzi Şentürk ise gözün bir fotoğraf makinesi gibi çalıştığını belirterek, görüntünün düştüğü yerin retina olduğunu ve retinanın aslında beynin bir devamı olduğunu kaydetti.
Şentürk, retinayı etkileyen birçok hastalık bulunduğunu aktararak yaşa bağlı olarak gelişen sarı nokta hastalığının genetik faktörler ve sigara kullanımıyla yakından ilişkili olduğunu vurguladı.
Sarı nokta hastalığında tamamen körlük oluşmadığına dikkati çeken Şentürk, hastanın görmesinde azalma yaşansa bile bir şekilde görmeye devam edeceğini paylaştı.
Prof. Dr. Selim Kocabora da glokomun görme sinirini tutan ve geri dönüşü olmayan körlüklerin en önemli nedeni olarak görülen bir hastalık olduğunu aktardı.
Kocabora, glokomun genellikle yaşlı bireylerde görüldüğü düşünülse de, aslında tüm yaş gruplarında ortaya çıkabildiğinin altını çizerek, şöyle devam etti:
'Hastalık sinsi ilerler, görme kaybı şikayetleri ise genellikle geç evrede fark edilir. Glokomun erken teşhisi için özellikle 40 yaş sonrasında düzenli göz muayenesi yapılmasının önemlidir. 40 yaş ve üzeri kişiler, ailesinde glokom öyküsü bulunanlar, yüksek miyoplar ve göz travması geçirenler risk grubundadır.'
Prof. Dr. Sevil Karaman ise, çocuklarda miyopi yaşının 4'e kadar indiğini, göz sağlığında rutin kontrollerin büyük önem taşıdığını vurgulayarak, çocukların göz muayenelerini belirli aralıklarla yaptırmak gerektiğini, ilk göz muayenesinin ise ortalama 3 aydan sonra yapılması gerektiğini anlattı.
Ailelerin bu konuda bilinçli olması gerektiğine dikkati çeken Karaman, görme problemlerinin okul döneminde akademik başarıyı, okuma alışkanlığını ve oyun dönemini olumsuz etkileyebileceğini anımsattı.
Prof. Dr. Mustafa Eliaçık da korneanın birçok farklı alanı bulunduğuna dikkati çekerek, uygulanacak tedaviyi hastaya doğru ve anlaşılır şekilde aktarmanın büyük önem taşıdığını, son yıllarda cihazların yazılımlarının gelişiminin ise tedavi sürecini çok daha konforlu hale getirdiğini kaydetti.
Doç. Dr. Şenay Aşık Nacaroğlu ise oküloplastik cerrahi alanının göz ve çevresindeki birçok problemi kapsadığına dikkati çekerek şunları kaydetti:
'Göz kapağının açılamaması veya kapanmaması, gözyaşı kanalındaki tıkanıklıklar, tiroit hastalıklarına bağlı olarak gözün öne çıkması ve görme kaybı sonrası yapılan estetik işlemler gibi durumlarda müdahalelerde bulunuyoruz. Oküloplastikcerrahi hem fonksiyonel hem de estetik açıdan çok önemli bir alan.'