ANKARA (AA) - Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Özellikle çocuklu ailelerde aile dostu vergi politikasına geçilmeli ve gelir vergisi memurlar için yüzde 15'e sabitlenirken, ilave olarak evliler için yüzde 2,5, her çocuk için yüzde 2,5 düşürülerek, dolayısıyla 3 çocuk olduğunda gelir vergisi toplam 10 puan aşağı çekilmeli." dedi.
Yalçın, Memur-Sen Genel Merkezi'nde basın mensuplarıyla bir araya gelerek çalışma hayatına dair gündemi değerlendirdi.
Haziran ayı itibarıyla 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerine yoğunlaşacaklarını belirten Yalçın, "Bütün gayretimiz, emekçilerin milli gelirden düzgün pay almasıdır." dedi.
Kamu çalışanlarının ekonomik ve özlük haklarını iyileştirmek için mücadele ettiklerini belirten Yalçın, toplu sözleşme görüşmelerinde bu yılın "Aile Yılı" ilan edilmesinden dolayı özellikle kadın ve çocuklar konusunda bazı teklif ve talepleri olacağını dile getirdi.
Kadın kamu görevlilerine yönelik 10 başlıkta derledikleri talepleri, 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerine taşıyacaklarını bildiren Yalçın, "Bugün itibarıyla toplu sözleşmede aldığımız kazanımlar boyutuyla baktığımızda eşi çalışmayan kamu görevlisine 2 bin 300 lira aylık ödeme söz konusu. 0-6 yaş aralığındaki çocuğa aylık 506 lira, 6 yaştan büyük çocuğa da 253 lira aylık çocuk yardımı ödeniyor. Bu rakamlar hakikaten çok sembolik ve küçük rakamlar yani hiçbir kıymeti yok. Onun için revize etmek ve güçlendirmek gerekiyor." diye konuştu.
Yalçın, eş ve aile yardımının artırılması gerektiğinin altını çizerek, teşvikler boyutuyla prim desteği, emeklilik yaşı indirimi gibi bazı adımların atılmasına ihtiyaç olduğunu söyledi.
Memurlara çocuk sayısına göre ilave prim gün sayısı, yani yıpranma konusunda özendirme yapılması gerektiğini vurgulayan Yalçın, "Birinci çocuk için 120, ikinci çocuk için 240 ve üçüncü çocuk ve sonrası için 360 gün emekliliğinde yıpranma olarak düşülmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Gelir vergisinin yüzde 15'e sabitlenmesini talep ettiklerini vurgulayan Yalçın, "Özellikle çocuklu ailelerde aile dostu vergi politikasına geçilmeli ve gelir vergisi memurlar için yüzde 15'e sabitlenirken, ilave olarak evliler için yüzde 2,5, her çocuk için yüzde 2,5 düşürülerek, dolayısıyla 3 çocuk olduğunda gelir vergisi, toplam 10 puan aşağı çekilmeli." görüşünü paylaştı.
- "Analık izni 52 haftaya çıkarılmalı"
Memurların yıllık izin süreleriyle ilgili de konuşan Yalçın, "Yıllık izin sürelerine, çocuk sayısına göre ilave gün eklenmeli. Mesela yıllık izne, birinci çocukta 5 gün, ikinci çocukta 10 gün, üçüncü çocukta 15 gün eklemesi yapılması gerekir." dedi.
Yalçın, kadın memurların, doğum öncesi 8, doğum sonrası 8 olmak üzere 16 haftalık analık izni olduğunu hatırlatarak bunun 52 haftaya çıkarılmasını istediklerini kaydetti.
Her çocuk için 10 bin lira doğum yardımı taleplerinin olduğunu ifade eden Yalçın, "Kamuda en önemli başlıklardan biri de süt izni süreleri. Bazı kurumlarda izin alınamıyor. Onun için kamuda çalışan kadınların süt izni konusunu çeşitli vesileyle gündeme getiriyoruz. Süt izni, birinci yıl 3 saat, ikinci yıl 1,5 saat olacak şekilde 2 yıl olmalı." açıklamasını yaptı.
Çocukların yükünü annelerin yanında babaların da çektiğini dile getiren Yalçın, babaların izin sürelerinde de düzenlemeye ihtiyaç olduğunu bildirdi.
- "Gençler bazı teşvikleri bekliyor ve istiyor"
Ülkede evlenme yaşının yükseldiğini, çocuk sayısının düştüğünü ve boşanma sayılarının da arttığını aktaran Yalçın, "Bu konuda bazı adımlara ihtiyaç var. Gençlerin evlenmeyi ötelemesi bir risk. Fakat gençler de doğal olarak bazı teşvikleri bekliyor ve istiyor. Onun için genç kamu görevlilerine 300 bin lira, taksitli ve geri ödemeli evlenme yardımı ödeneği verilmeli demiştik. Bu rakamların günün şartlarına, ihtiyaçlara göre güncellenerek yerine getirilmesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Kadın kamu çalışanlarının kılık-kıyafet konusundaki kazanımlarının anayasal güvenceye alınması gerektiğine değinen Yalçın, bu konuda 10 Mart'ta başlattıkları imza kampanyasında toplanan imzaları bu ay içinde Meclis'e teslim edeceklerini bildirdi.
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nun şu an mevcut yükü taşıyabilecek durumda olmadığını ve toplu sözleşme görüşmeleri öncesi bu yasada değişiklik için çalışma yürüttüklerini belirten Yalçın, "4688 sayılı yasa, toplu sözleşme boyutuyla bir hak veriyor fakat mevcut yapısı itibarıyla şu an daha ileriye taşıyabilecek boyutta değil. Bir demo sürüm gibi. Onun için bunun geliştirilmesine ihtiyaç var." dedi.
- "Sağlıklı nesiller için çocuğun ilk bir yılı anneyle geçirmesini istiyoruz"
Yalçın, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.
Analık izninin 52 haftaya çıkarılması taleplerine ilişkin soru üzerine Yalçın, şunları söyledi:
"İlk yıl çocuklarda anne sütüne erişim konusunda son derece önemli. Sağlıklı nesiller istiyorsak, çocuğun sağlıklı beslenmesini ve ilk bir yılı anneyle beraber geçirmesini istiyoruz. Biz neticede teklifimizi kabul edilebilir bir teklif olarak sunarız, karşı taraftan gelen bir karşı teklif de olur ve bir müzakere süreci yürür. Onun için biz bu bir yıllık süreyi baz alarak teklif getiriyoruz. Kamu işvereni ne teklif getirir onu bilemiyoruz. Bu konuyu masada tartışacağız. Ortalama bir şey buluruz."
Yalçın, 8. Dönem Toplu Sözleşme'ye dair beklentilerine ilişkin soruya, "Hükümet, Merkez Bankasının enflasyon hedefi üzerinden masaya geliyor. Merkez Bankası diyor ki, enflasyon hedefim 2026'da şu, 2027'de de bu. Biz bu, sağlıklı bir yaklaşım değil diyoruz. Niye? Geriye dönüp baktığınızda en az 10-15 yıl içerisinde Merkez Bankasının enflasyon hedefi tutmuş mu? Neredeyse tuttuğu yıl yok. O zaman enflasyon hedefi tutmuyorsa ve siz onun üzerinden amel ederseniz çalışanı zararlı duruma düşürüyorsunuz. Bunun için ilave refah payı konusunu bundan önceki görüşmelerde ısrarla zorladık, yine zorlayacağız." cevabını verdi.
- "Piyasa istikrarının sağlanması en büyük arzumuz"
Enflasyonun düşmesini en çok sabit gelirliler olarak kendilerinin istediğini belirten Yalçın, "Piyasa istikrarının sağlanması ve enflasyonun düşürülmesi en büyük arzumuz." dedi.
Memurların maaşları ile emekli aylıkları arasındaki makasın arttığına dikkati çeken Yalçın, bunun, memurlarda bazı ödemelerin emekli keseneğine tabi olmamasından kaynaklandığını söyledi.
Yalçın, geçmişte kamudan emekli olunduğunda, çalışırken alınan maaşın yüzde 80'inin alındığını ancak bu oranın yüzde 50'inin altına düştüğünü belirterek emekli aylıklarının yükseltilmesi için gelirlerin emekli keseneğine tabi kısmının artırılması ve taban aylık konularını toplu sözleşme masasına götüreceklerini bildirdi.
Birinci dereceye yükselen kamu görevlilerine 3600 ek gösterge verilmesi süreciyle ilgili soru üzerine Yalçın, "Temennimiz, toplu sözleşmeye kalmaması. Çünkü geride bıraktığımız 7. Dönem Toplu Sözleşme'de aldığımız karar, birinci dereceye 3600 ek göstergenin toplu sözleşme süreci bitmeden hayata geçirilmesiydi. Yani 2 yıllık süre içerisinde hayata geçirilmesi gerekiyordu. Önümüzde 7-8 aylık süre kaldı. Bu açıdan bunun, 31 Aralık 2025 itibarıyla hayata geçmiş olması gerekiyor." şeklinde konuştu.