Genel

Mühendisliği bırakan kadın motosikletli, Türkiye'nin köylerini ve eşsiz rotalarını keşfediyor

- Motosikletiyle daha önce birçok ülkeyi gezen Saliha Özkan: - 'İstanbul'da doğmuş biriyim ve mühendislik yaptığım dönemde tamamen kapalı bir şehirde doğaya kaçacak çok az zamanım ve alanım vardı. Gezmeye başladığınızda o doğanın sizi nasıl büyülediğini, içine çektiğini ve gözünüzden yaş getirtecek kadar duygusal bir hale büründüğünüzde tekrardan şehre gelip kapanmayı asla istemiyorsunuz' - 'Beni o büyük motorla ve ekipmanlarla görünce ilk başta erkek zannedip 'Abi' diye sesleniyorlar. Vizörü açınca 'Ay pardon abla' diyorlar. Genç çocuklar, genç kızlar özellikle çok ilgi gösteriyor'

İSTANBUL (AA) - MEHMET KARA - Tekstil mühendisliğini bırakıp motosikletiyle Türkiye'nin 81 ilini gezmeye başlayan Saliha Özkan, anlattığı hikayelerle, şehir dışında çok daha başka bir Türkiye'nin varlığına işaret ediyor.

Özkan, üniversiteyi bitirdikten sonra başladığı meslek hayatında “hayalini kurduğu yaşamı” bulamadığını fark etti ve rutin şehir hayatını bırakarak motosikletiyle Türkiye'yi ve dünyayı gezmeye karar verdi.

Öncelikle Nepal, Hindistan, Tayland ve Vietnam gibi birçok ülkeyi gezen Özkan, daha sonra Türkiye'nin 81 ilini, özellikle dağları, ovaları, köyleri ve tüm doğal güzellikleriyle keşfetmek için kolları sıvadı.

Motosikletiyle gerçekleştirdiği yolculuktaki hikayelerini sosyal medya hesaplarından paylaşan Özkan, milyonlarca izlenen videolarıyla hem ön yargıları yıkmaya hem de binlerce insanın yaşamına dokunmaya devam ediyor.

İki yıldan fazla bir süredir devam ettirdiği aralıksız Türkiye turunda 61 şehri gezen Özkan, tecrübelerini AA muhabirine anlattı.

- Kuş uçmaz, kervan geçmez yollarda motosikletle yolculuk

Özkan, üniversiteyi bitirip meslek hayatına atıldıktan 3 yıl sonra hayalini kurduğu hayatın bu olmadığını fark edip motosikletiyle çıktığı küçük yolculuğun bu süreçteki ilk büyük adım olduğunu söyledi.

5 yıl önce başlayan bu serüvende ilk önce Asya ülkelerini gezdiğini, daha sonra 'tek solukta 81 il' hedefiyle Türkiye'yi köşe bucak gezmeye karar verdiğini anlatan Özkan, 'Şehir merkezlerine girmediğim şehirler oluyor. Benim gittiğim yollar, daha çok dağ ve doğa rotaları. Kuş uçmaz, kervan geçmez yerlerde yolculuk yaparken teyzeler, amcalar ve genç kızlarla tanışıp misafirleri oluyorum, hikayelerini dinliyorum. Bir kadın motosikletliyi görmek, çok ilgilerini çekiyor.' diye konuştu.

Özkan, Türkiye'yi gezme amaçlarından birinin de kültürleri tanımak ve tanıtmak olduğunu dile getirdi.

İnsanların çok nazik ve misafirperver davrandığını anlatan Özkan, şöyle devam etti:

'Gittiğim yerlerdeki insanları ve kültürleri tanımak istiyorum. Oraların insanlarıyla muhabbet etmek, yaşamlarını dinlemek çok önemli ancak bu şekilde bir yeri gezmiş sayabilirsin bence. Türkiye'de gerçekten inanılmaz bir samimiyet var. Bunu gezdiğim her yerde hissettim. Ben de bu hikayeleri anlatmaya çalışıyorum.'

- 'Beni hep erkek zannedip 'Abi' diye sesleniyorlar

Kadın motosikletli olarak çok dikkat çektiğini söyleyen Özkan, 'Beni o büyük motorla ve ekipmanlarla görünce ilk başta erkek zannedip 'Abi' diye sesleniyorlar. Vizörü açınca 'Ay pardon abla' diyorlar. Genç çocuklar, genç kızlar özellikle çok ilgi gösteriyor. Onların hayranlıkla bakışı, şaşırması çok güzel. Dağ bayır geziyorum ve 'Seni takip ediyoruz abla.' diyorlar, inanamıyorum. Onlara farklı hayal gücü kattığımı, ilham olduğumu söylüyorlar.' diye konuştu.

Özkan, motosikletli kadının 81 ili gezme projesinin ilk olduğunu ve bundan mutluluk duyduğunu belirterek, 'Bundan daha da önemlisi, gönülleri fethedebilmek. İnsanların hayatına olumlu dokunuşlar yapabilmek, benim için çok değerli. Bir insana umut olabilmek, paha biçilemez bir şey.' dedi.

- 'İstanbul'da artık bunalıyorum'

Özkan, yaklaşık 5 yıldır motosikletiyle gezdiğini ve doğayla iç içe yaşamın yeni bir dünyanın kapılarını araladığını belirterek, şunları dile getirdi:

'İstanbul'da doğmuş biriyim ve mühendislik yaptığım dönemde tamamen kapalı bir şehirde doğaya kaçacak çok az zamanım ve alanım vardı. Gezmeye başladığınızda o doğanın sizi nasıl büyülediğini, içine çektiğini ve gözünüzden yaş getirtecek kadar duygusal bir hale büründüğünüzde tekrardan şehre gelip kapanmayı asla istemiyorsunuz. Şehre gelince bunalıp bir an önce kaçmak istiyorsun. Her şey üzerine üzerine geliyor.'

- 'Trafikte motosikletli olmak zor, motosikletli kadın olmak daha zor'

Özkan, şehir hayatının zorluklarından birinin de trafik olduğunun altını çizerek, 'Motosiklet kullanırken kadın ve erkeğin illaki farkları var. Motosiklet, zaten ikinci planda ve zor. Bunun üzerine bir kadın olarak gördüklerinde seni taciz olaylarına kadar zaman zaman gidebiliyor. Büyük motosiklet kullandığım için genelde anlamıyorlar. Kadın olduğumu fark ettikten sonra bakışlar değişiyor, trafikte sohbet etmeye çalışıyorlar.' ifadelerini kullandı.

Hayatındaki büyük değişimin birçok kişiye ilham olduğunu belirten Özkan, sözlerini şöyle tamamladı:

'Küçükken hep işte okuyup iyi bir mesleğin olsun, sonrasında iyi bir maaş al ve hayatın kolay olsun diye yetiştirildik. Maalesef ama hayat bunun çok çok fazlası. Sevmeden zorla çalıştığın bir iş yerine çok daha düşük bütçelerle hayalini kurduğun bir şeyi yapabilir, bir yeri gezebilir ya da hayalini kurduğun her neyse yapabilirsin. Bunun için öncelikli olarak hayalinin peşinden gidip risk almak gerekiyor.'