İSTANBUL (AA) - Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi Çocuk Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Nevzat Aykut Bayrak, stres, okul kaygısı ve yanlış beslenmenin çocuklarda karın ağrısını tetikleyebileceğini ve doğru tanının kritik olduğunu belirtti.

Hastaneden yapılan açıklamaya göre, hem acil hem de gündüz polikliniklerine sık başvuru nedenlerinden biri olarak öne çıkan çocuklardaki karın ağrısı, her zaman ciddi bir hastalığın habercisi olmayabiliyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen, Doç. Dr. Nevzat Aykut Bayrak, çocuk gastroenteroloji polikliniklerine başvuran her 10 çocuktan 4'ünün karın ağrısı nedeniyle geldiğini ve acillerde de en sık yakınmalardan birinin karın ağrısı olduğunu kaydetti.

Bayrak, karın ağrısının nedenlerini ayırt etmenin kritik olduğunu vurgulayarak, 'Fonksiyonel karın ağrısı uydurma değil, beynin ve bağırsakların birlikte verdiği gerçek bir tepkidir. Çocuklarda bağırsaklar ikinci beyin olarak adlandırılır. Beyin ve bağırsak arasındaki sinir ağı, stres ve duygusal yüklenmelerden doğrudan etkilenir.' ifadelerini kullandı.

Bu durumun uzun sürmesinin çocuğun dokularına zarar verebileceğine dikkati çeken Bayrak, okul kaygısının, sınav stresinin, aile içi durumlar gibi psikolojik etkenlerin de bu ağrıyı tetikleyebileceğini anlattı.

Bayrak, beslenme alışkanlıklarının da karın ağrısını tetikleyebileceğine işaret ederek, 'Abur cubur ve paketli gıdalar, çikolata, cips, gazlı içecekler karın ağrısını tetikleyebilir, sebze ve liften fakir beslenme ise kabızlığı artırarak tabloyu ağırlaştırabilir. Beslenmeye dikkat etmek şart.' değerlendirmelerinde bulundu.

Karın ağrısının çocuğu gece uykudan uyandırması, oyununu bırakmasına yol açması, kusmanın görülmesi, dışkıda kan görülmesi veya çocukta yeterli büyüme görülmemesi durumlarında mutlaka detaylı araştırılmanın yapılması gerektiğinin altını çizen Bayrak, şunları kaydetti:

'Bunlar altta yatan ciddi hastalıkların habercisi olabilir. Fonksiyonel karın ağrılarında tedavinin amacı ağrıyı tamamen yok etmek değil, çocuğun yaşam kalitesini arttırmaktır. Tedavide en güçlü ilaç sabır, anlayış ve güven duygusudur. Çocuğun kaygısını azaltmak, doğru ve düzenli yaşam tarzını desteklemek çoğu zaman en etkili tedavidir. Altta yatan bir hastalık varsa, nedenine yönelik tedavi ve beslenme düzenlemeleri uygulanmalı. Uyku düzeni, beslenme ve yaşam şekli değişiklikleri ile kaygı yönetimi bu süreçte kritik. Her karın ağrısında bir hastalık aramak yerine, öncelikle çocuğumuzun hikayesini dinlemek unutulmamalı.'

Kaynak: AA