ANKARA (AA) - Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, 'Ebelik mesleğinin yükü ağırdır ama hiçbir ebe bu yükü tek başına taşımayacak. Sağlık-Sen, bu mücadelenin hem sahadaki gücü hem masadaki iradesi olacaktır. ' dedi.
Sağlık-Sen tarafından 'Doğum Politikası ile Yükselen Değer: Ebelik' sempozyumu düzenlendi.
Memur-Sen Genel Merkezi'ndeki sempozyumun açılışında konuşan Doğan, ebelik mesleğinin tarihsel ve toplumsal önemine dikkati çekti.
Doğan, Türkiye'de ebeliğin önce usta, çırak ilişkisiyle, ardından kurslarla, ebe okulları, lise ve ön lisans programlarıyla geliştiğini, bugün ise lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitim verilen akademik meslek haline geldiğini söyledi.
Ebelik eğitimi ne kadar güçlenirse, kadın sağlığı, anne sağlığı ve yeni doğan güvenliğinin de o kadar güçlü olacağına işaret eden Doğan, eğitim programlarının niteliğinin hem mesleki yeterliliğin gelişmesi hem de ülkenin doğum hizmetlerinin kalitesinin artması için hayati bir öneme sahip olduğunu dile getirdi.
Doğan, bir ülkenin doğum politikasının ancak güçlü bir ebelik sistemi üzerine inşa edilebilir olduğunu belirterek, 'İşte bu nedenle, Sağlık-Sen olarak yıllardır açıkça söylüyoruz, ebelik mesleği güçlenmeden Türkiye'de doğum hizmetleri güçlenemez. Sağlık-Sen olarak biz, sendikacılığı tabelada arayan bir anlayışa sahip değiliz. Biz, sendikacılığı bilimle, eğitimle, vizyonla güçlendiren bir çizginin temsilcisiyiz.' diye konuştu.
Sendika olarak mesleki gelişime yönelik kapsamlı çalışmalar yürüttüklerini anlatan Doğan, bugüne kadar Ulusal Hastane Öncesi Acil Sağlık Hizmetleri Kongresi'nin, çok sayıda çalıştayın, farklı alanlarda düzenlenen sempozyumların ve branş bazlı bilimsel eğitim programlarının hayata geçirildiğini anımsattı.
Doğan, Sağlık-Sen'in artık Türkiye'de akademik sendikacılığın adı, Ebelik Sempozyumu'nun da bu vizyonun en güçlü örneklerin biri olduğunu söyledi.
- 'Ebelik mesleği, bu ülkenin stratejik gücüdür'
Bugün her ebenin artan iş yükünü sırtında taşıdığına işaret eden Doğan, 'Bağışıklama çalışmalarında ciddi sorunlar yaşıyor, ek ödemelerinde problemler mevcut, yetki belirsizlikleriyle mücadele ediyor. Bu tablonun düzelmesi için mücadele ediyoruz. Bu tabloyu değiştirmek için kararlılıkla çalışıyoruz. Ebelik mesleğinin yükü ağırdır ama hiçbir ebe bu yükü tek başına taşımayacak. Sağlık-Sen, bu mücadelenin hem sahadaki gücü hem masadaki iradesi olacaktır.' dedi
Doğan, gerçekleştirdikleri sempozyumun teorinin, pratiğin ve politikanın buluştuğu bir merkez olduğunu ifade ederek, sempozyumdaki konuşmacıların ebeliğin stratejik gücünü, doğum hizmetlerindeki rolünü, hukuki çerçevesini, normal doğumun bilimsel destek mekanizmalarını ele alacağını, ayrıca simülatörle normal doğum ve omuz distosi atölyelerinin yapılacağını aktardı.
Türkiye'nin güçlü sağlık sisteminin güçlü bir istihdam politikasıyla mümkün olacağına vurgulayan Doğan, şunları kaydetti:
'Sadece ebelikte değil, hemşirelikte, hekimlikte, sosyal hizmetlerde, tüm sağlık meslek gruplarında istihdam artırılmalıdır. Çünkü çalışan sayısı artarsa, yük hafifler. Yük hafiflerse, hizmet kalitesi yükselir. Hizmet kalitesi yükselirse, toplum sağlığı güçlenir. Sağlık-Sen, tüm bu alanlarda modern ve hakkaniyetli meslek yasaları için mücadelesini sürdüren tek sendikadır. Ebelik mesleği, bu ülkenin stratejik gücüdür. Bu güç yıpratılmamalı, görünmez kılınmasına müsaade edilmemelidir.'
- 'Anne ölümlerinin en az olduğu yılı yaşadık'
Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürü Doç. Dr. Muhammed Emin Demirkol da birinci basamak sağlık hizmetlerinin ve koruyucu sağlık hizmetlerinin önemine dikkati çekti.
Demirkol, şunları ifade etti:
'Yüksek Riskli Gebelik İzlem Sistemi programımızla beraber 2002'de başlayan sağlıkta dönüşüm yolculuğunda anne ölümlerinin en az olduğu yılı yaşadık. Bir anne ölümünün sıfırdan çok büyük olduğunu hepimiz biliyoruz. Belki birin sıfırdan büyük olduğu en büyük alan anne ölümü. Bu kapsamda ebelerimizi sistemin tam merkezinde yüksek riskli gebelerin ve ilk gebeliğinin son 3 ayında olan tüm annelerin takibinde aslında organizasyonun komuta merkezine yerleştirmiş olduk.'
Ülke genelinde 3 bini aşkın koordinatör ebenin, ilk gebeliğinin son üç ayında bulunan anne adaylarını yakından izlendiğini belirten Demirkol, 'Yüksek riskli kategorisine giren tüm annelerimizi, gebelik sürecinde en az 4 kez arıyor, gerektiğinde ev ziyaretleri yapılıyor. Lohusalık döneminde çok yakından takip ediyoruz. Bu gayretin mimarları ebelerimizdir.' dedi.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner ise 1 yıl önce Ebelik Yönetmeliğinin yürürlüğe girdiğini anımsattı.
Ebelik mesleğinin önemine işaret eden Sayıner, sempozyumda, ebelerin gelecek dönemde yapacakları çalışmaların da ele alınacağını kaydetti.





