ANKARA (AA) - GÜLŞEN ÇAĞATAY - Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK) bünyesinde gerçekleştirilen topraksız dikey tarım uygulamalarıyla bitki yetiştiriciliğinde enerji verimli, su tasarruflu ve yüksek verimli bitki üretim çalışmaları geleceğe umut oluyor.
Yaklaşık 2,5 yıllık çalışmanın sonucunda geliştirilen 95 prototip sonrası, her bitki için ideal olabilecek dikey tarım uygulama cihazları ile 20 türde bitki yetiştirilerek ideal üretim ortamına ulaşıldı.
Topraksız dikey tarım uygulamaları, küresel ısınmanın etkileriyle ortaya çıkan iklim değişiklikleri, doğal afetler ve benzeri çevresel sorunların bitki yetiştiriciliği üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla, kapalı mekanlarda gerçekleştirilen kontrollü tarım yöntemleri olarak alternatif bir çözüm olarak öne çıkıyor.
Söz konusu yöntemle enerji, bitkiler için gerekli bitki besin maddeleri, su, ışık, sıcaklık gibi etkenler kontrol altına alınıp sürdürülebilir ve tasarruflu kaynak kullanmak mümkün olurken, yüksek bitki üretim verimi elde edilebiliyor.
- 42 metrekarede 750 bitki üretiliyor
TENMAK Nükleer Enerji Araştırma Enstitüsü (NÜKEN) Tarım ve Gıda Araştırmaları Grubu Ziraat Yüksek Mühendisi Aydın Ozan Çetintaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TENMAK NÜKEN İklimlendirme Ünitesinde 42 metrekarelik bir alanda 750 adet bitki yetiştirildiğini söyledi.
Sistemin yaklaşık 50-60 santimlik açıklarla kurulduğunu ancak genel üretimde bunun istenilen düzeyde daha az mesafelere göre ayarlanabildiğini ifade eden Çetintaş, şöyle konuştu:
'Bu tesiste AR-GE kule dizilimi bulunuyor. Bu haliyle yaklaşık olarak 1500 bitkiye kadar çıkabiliyoruz. 40 metrekarelik bir alan düşünürsek oldukça verimli. Dikey yetiştiricilik dünyada uzun yıllardır uygulanan Türkiye'de belli yerlerde denenen bir sistem. Genel olarak yurt dışından malzemelerin temin edilmesi nedeni ile ilk kurulum maliyetleri yüksek olduğu için çok fazla uygulanan bir üretim çeşidi değil. Burada topraksız üretim yapılıyor, genellikle dikey tarım sistemlerinde ve topraksız tarımın da ana unsuru köklerin açık bir şekilde bulunması, su ve gübre karışımının da doğal olarak doğrudan köke gelip minimum su, minimum gübre tüketimi, aynı zamanda minimum enerji sarfiyatıyla bitkinin yetişmesi sağlanıyor.'
Çetintaş, enerji, su tasarrufu sağlanması ve üretimde çevresel faktörlerin kontrolü ile yüksek üretim verimliliklerine ulaşılabildiğini aktardı.
Dikey tarım uygulamaları ile klasik tarım arasındaki karşılaştırmayı da yapan Çetintaş, şöyle devam etti:
'Bu köke doğrudan gelen gübre ve su sayesinde bitkinin hızlı şekilde verime gelebilmesi ve çok daha kısa sürelerde ürün alınabilmesi temel felsefe. Standartta 40 metrekarelik bir alanda marul üretim yapıyor olsak, yaklaşık 350-500 arası bitkiye ev sahipliği yapabiliyoruz. Geliştirdiğimiz sistem ile 40 metrekarede 2 metre kule yüksekliğinde 750 bitkiye erişmiş durumdayız. Yaklaşık olarak iki katı yüksekliğe çıkabildiğimiz bir senaryoda daha sık dikim uygulanan bir senaryoda 5 bin bitkiye kadar 40 metrekarelik bir alanda üretim yapabilecek seviyeye gelebiliyoruz.'
Çetintaş, TENMAK NÜKEN bünyesinde bulunan sistem için patent başvurusu yaptıklarını söyledi.
Patent başvurusunun temel amacının sistemlerin uygulanmasında Türkiye'deki diğer PVC ve damla sulama borularıyla uyum yakalamak ve yerli olarak sistemi tarımsal üretime kazandırmak olduğunun altını çizen Çetintaş, şöyle konuştu:
'Bunda temel patent başvurusu yapmamızın aslında temel amacı burada geliştirdiğimiz ürünü Türkiye'deki diğer PVC boru ve damla sunma borularıyla uyumlu halde üretilmiş olması ve yedek parçalarında yine buna uygun olup yerli üretim şeklinde yapılabiliyor olması. Aynı zamanda burada yurt dışından gelen ürünlerin çok ciddi maliyetli olması ve üretici için herhangi bir anlam ifade etmemesi. Dolayısıyla yerli ve üstünde denemeleri doğrudan ülkemizde yapılan bir ürünün imalini gerçekleştiriyoruz. Projemizde çilek, marul, kuzu kulağı, nane gibi 15 farklı türde ürünleri sisteme adapte etmeye çalışıyoruz. Adapte olabilen farklı çeşitleri de bulmaya çalışacağız.'
Dünyada uygulamaları bulunan benzer ürünler olduğunu ancak maliyetin yükseldiğini dile getiren Çetintaş, 'Burada geliştirdiğimiz üründe, aslında efektif şekilde az maliyetli, çiftçi dostu, ulaşılabilir ürün geliştirmiş olduk. Bitki başı maliyeti yaklaşık 200-250 liraya geliyor ve amortisman olarak da 1-1,5 seneyi buluyor. Öte yandan kapalı bir ortam, kontrollü ortam yapabildiğimiz her bölgede yapabileceğimiz ve 12 ay boyunca verim alabileceğiniz bir yetiştirici çeşidi.' ifadelerini kullandı.
- TENMAK NÜKEN yetkinliği ile uluslararası arenada
TENMAK NÜKEN Tarım ve Gıda Araştırmaları Grup Sorumlusu Dr. Kadriye Yaprak Kantoğlu da TENMAK'ın genel misyonunun nükleer tekniklerinin barışçıl anlamda her türlü bilimsel disiplin alanında uygulanması olduğunu söyledi.
Tarım ve gıda ile ilgili araştırmaların Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu çatısı altında ciddi olarak takip edildiğini ve aynı çalışma yapısının Türkiye'de de TENMAK tarafından uygulandığını dile getiren Kantoğlu, 'Tarım ve gıda alanındaki çalışmaları 1980'li yıllardan beri çok ciddi bir şekilde uygulayan tek kurum olarak TENMAK öne çıkıyor. Bitki ıslahı, gıda güvenliği, bitki besleme, bitki koruma alanında nükleer teknikleri uygulayacak şekilde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Tarım Bakanlığı, üniversitelerle ve özel sektörle ortak projeler yürütüyoruz ve Türkiye tarımına katkıda bulunmaya çalışıyoruz' diye konuştu.
Kantoğlu, TENMAK NÜKEN'in tarım ve gıda araştırmalarına yönelik laboratuvarlarının uluslararası anlamda iş birliği merkezi haline geldiğini belirterek, 'Bölgesel olarak diğer ülkelere gerek eğitim, gerek araştırma anlamında destek oluyoruz. Bu da Türkiye adına TENMAK'ın yetkinliğini göstermesi anlamında çok değerli bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor.' değerlendirmesinde bulundu.