Genel

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay, basın toplantısı düzenledi:

- "Bundan 2 sene evvel kamu sözleşmelerini imzaladık. Aradan kısa bir zaman geçti, enflasyondan, hayat pahalılığından dolayı ne sözleşme kaldı, ne ücret kaldı"

ANKARA (AA) - TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, "Bundan 2 sene evvel kamu sözleşmelerini imzaladık. Aradan kısa bir zaman geçti, enflasyondan, hayat pahalılığından dolayı ne sözleşme kaldı, ne ücret kaldı." dedi.

Atalay, TÜRK-İŞ Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, yarın Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolünün ikinci yılı olduğunu hatırlattı.

İşçilerin yaşadığı ekonomik sıkıntıya dikkati çeken Atalay, "Bundan 2 sene evvel kamu sözleşmelerini imzaladık. Aradan kısa bir zaman geçti, enflasyondan, hayat pahalılığından dolayı ne sözleşme kaldı, ne ücret kaldı." ifadelerini kullandı.

Atalay, yaşayacakları maaş kaybı nedeniyle 6 ay önce 60 bine yakın üyelerinin emekli olduğunu aktararak, 2024'ün sonunda emekli olanların, kamu çalışanının maaşından yüzde 50 fazlasını aldığını söyledi.

Kalifiye personelin emekli edilmemesi hususunda girişimlerde bulunduklarını ancak bunun faydasını göremediklerini dile getiren Atalay, bu işçilerin özel sektörde daha yüksek ücretlere iş bulduklarını kaydetti.

Atalay, zaman zaman ekonominin düzeldiğine dair açıklamalar yapıldığını anımsatarak, "Biz işçiler, çalışanlar bir şeyin düzeldiğini falan görmüyoruz. Düzelirse bundan keyif alırız, mutlu oluruz." diye konuştu.

Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmelerinde işçi kesimi olarak ilk tekliflerini 27 Şubat'ta Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikasına (TÜHİS) ilettiklerini hatırlatan Atalay, aradan geçen 2 ayda hükümetten kendilerine bir teklif gelmediğini belirtti.

Vergi dilimlerine değinen Atalay, "Mart ayında yüzde 20'lik dilime giriyoruz. Haziran ayında yüzde 25'lik dilime giriyoruz. Bugüne kadar yüzde 35'i arkadaşlarımız hiç görmedi ama şu anda bu ücretle temmuz, ağustos ayında yüzde 35'i göreceğimizi tahmin ediyoruz. Sayın Maliye Bakanı, bunların birini duymuyor, görmüyor." dedi.

- "Demir yolcular ara bulucuya gitti, 15 günlük süresi var"

Atalay, sözleşme görüşmelerinin asgari ücrete, emekli, memur zamlarına benzemediğini belirterek, "Şu anda ocak ayında, mart ayında görüşmelere başlayan sendikalarımızın bir kısmı tarafsız ara bulucuya gitti. Örneğin, ben Demiryol-İş'in de başkanıyım. Bu ayın 5'inde demir yolcular tarafsız ara bulucuya gitti. Onun 15 günlük süresi var, süreç ilerliyor. Ne olacak? Demir yolcular, 2 ay içerisinde grev kararı alıp uygulamak mecburiyetinde." ifadelerini kullandı.

Atalay, grev yapıp işi durdurmanın doğru olmadığını bildiklerini ancak işçiler olarak kendilerinin de yapacak başka bir şeyinin kalmadığını dile getirdi.

Bazı memur sendikalarının "İşçiden amir olmaz" demesini eleştiren Atalay, "Memur da emekli de işçi de bizim. Bizi ayrıştırmasınlar." diye konuştu.

Türkiye İş Kurumunun (İŞKUR) işçi alım ilanları yayımladığını anımsatan Atalay, "Gazete, televizyonlar haber yapıyor, işverenler diyorlar ki 'İşçi bulamıyoruz.' Bu ücrete işçi bulamazsınız. Bu ücret, köle ücreti. Diyorlar ki 'Patronlar Mısır'a, Ürdün'e gidiyor.' Nereye gidiyorlarsa gitsinler. Bu ülkede işçiye 30 bin, 40 bin lirayı fazla gören patronlar varsa, nereye gidiyorsa gitsinler. Ölümü gösterip sıtmaya razı etmenin hiçbir anlamı yok." dedi.

- "Komisyon yapısı değişmeden asgari ücret masasına oturmayız"

Atalay, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmelerinde üçüncü toplantının ne zaman yapılacağıyla ilgili soruya Atalay, "Yönetimle beraber Sayın Bakan ile dün konuştuk. Bakan, 'İşveren sendikasını daha çağırmadım, çağıracağım, teklif alacağım.' dedi. Onunla ilgili müspet bir şey yok." yanıtını verdi.

Atalay, asgari ücrete olası ara zam konusundaki soru üzerine, ilgili komisyonun yapısı değişmeden asgari ücret pazarlık masasına oturmayacaklarını söyledi.

Komisyon yapısı değiştirilmezse ne olacağıyla ilgili soruya Atalay, "Onu hükümet düşünsün, işverenler düşünsün. Bizim bu günahı bir daha çekmeye halimiz, takatimiz yok. Yasa değişsin, adil bir komisyon olsun varız. DİSK olsun, HAK-İŞ olsun. Sadece TÜRK-İŞ olsun diye bir talebim yok. Benim yetkim yok, oy imkanım yoksa bunun vebalini, günahını ben niye çekeyim?" cevabını verdi.

Atalay, TÜRK-İŞ'in olmadığı bir komisyonda hükümet ve işverenin birlikte karar alıp alamayacağıyla ilgili soru üzerine, "Alamazlar. Yazılmayan bir kural. Yani alıyorlarsa da alsınlar. Kamuoyunun takdirine." diye konuştu.